İstanbul
Sana bu gece altı kareden baktım
Siyah-Beyaz altı kare Ara Güler'den
Yaşanmış bir İstanbul'du
Karelerde yaşayacak sonsuza dek
Yaşlı Galata Köprüsü
Nasıl da dimdiksin sen o karede
Beyaz-kara dumanlı gemiler yanaşmış
sana arkadaş olmuş.
Üstünde bir İstanbul halkı yaşama kavgası ile.
O otolar şimdi nostaljidir.
İstanbul'un yaşamı mavnalardır.
Sıra sura, zincir zincir, duman duman
Bir beyaz martı geçer o karanlığın içinden
Köprünün gölgesinde iki balıkçı,
Zamanın mutlu insanlarıdır.
Yarını nasıl olsa da
Gününü yaşayan.
Anadolu emekçileridir,
Yağ iskelesinde,
Emek satan, ırgat takımıdır.
Ayşe'nin ekmeğine, Ali'nin okuluna
Fatma'nın başlık parasına.
Ve bir gemi yavaş yavaş açılıyor köğrüden.
İstanbul'un incileri adalara yol alırken,
Arkasında beyaz köpük,
kara duman ve kürek çeken kayıklar bırakarak.
Kente kar düşer
Bir kış günü lapa lapa,
Bahçekapı-Taksim tramvayı
Şimdi o noktadan geçecek.
O nokta Beyoğlu, Galatasaray
Ama yitik Galata
Yitik Pera?
Sene 1957^^^^ 1987
İstanbul sadece karelerde
Siyah beyaz tatlarla
Ara Güler'in parmağında
İstanbul bugün de
Siyah-Beyaz
Yok yok kesin bu arabeski
Ben seni böyle sevmiyorum.
Seni yine de
Irgatlarınla, yaşam kavgası ile
İşlisi, işsizi/ pezevenki, orospusu ile
Eski Galata'yla istiyorum.
İstanbul/ 10 Mart 1995
|