Zamanımızın en büyük fotografçılarından sayılan Henri Cartier-Bresson utangaç olarak başladığı fotografçılığı son derece rafine olmuş ve kendi benliğine giydirdiği bir disiplin haline getirmiştir. Keskin bakışı ve o "an" ı keşfetme deki üstün görme yeteneği onu mesleğinde çok yukarılara taşımış ve çağdaş fotomuhabirliğinin zirvesine yerleştirmiştir. Eserleri dünyanın bir çok yerinde ki sanat müzelerinin duvarlarını süslemektedir. Fotograf ile ilgili yazıları: "The Decisive Moment" (Kararlı An) ve içindeki fotograflar Louvre müzesine giren ilk fotograf çalışmaları olmuştur. Aynı zamanda Kurucusu ve ilk başkanı olduğu Magnum şirketi dünya fotograf pazarını yönlendirmiş ve bir önder rolü oynamıştır.
Henri Cartier Bresson 1908 de Fransa nın Chanteloupe kasabasında orta halli bir aile de dünyaya geldi. Çocukluğunda edindiği Box Brownie marka fotograf makinası ile fotograf çekmeye başladı, bu arada resim sanatına da ilgi duyuyordu. Paris te bir stüdyo da iki yıl resim kursu aldı. Bu kurs ilerde kompozisyon ve görüntü çerçeveleme konusun da kendisine çok yardımcı oldu.
1931 yılında, 22 yaşında bir genç olarak Batı Afrika da bir yıl yaşadı, Burada ateşli bir sıtma hastalığına yakalandı ve tedavi için Fransaya geri döndü. Marsilyada geçen günleri sırasında fotografçılık ile çok daha yakından ilgilenmeye başladı ve ilk Leica sını burda aldı ve bir daha elinden bırakmadı. 35 mm lik film üzerine neler yansıtabileceğini görmeye başladığında, hayalgücünün alevi onu aldı götürdü. O günleri şöyle anlatır sanatçı: "Sokaklarda saatlerce dolaşırdım, yaşayan, canlı zamanı tuzağa düşürüp kesin sonuca götüren an'ı dondurmak için..."
Tüm kariyeri boyunca hep 35mm ye sadık kalmış ve "gözümün devamı" diye tanımladığı Leica sını utangaç olarak taşımış olduğuna her yazısında değinir, ama bir o kadar da süratli çekimler yapmıştır.
İkinci Dünya Savaşı çıktığında Fransız ordusunda görev yapmış ve Almanlar tarafında tutsak alınmıştır. İki adet başarısız kaçma deneyimlerinden sonra, üçüncüsün de kaçabilmiş ve savaş sonuna kadar direnişçilerle birlikte yeraltında çalışmıştır.
Foto muhabiri olarak kaldığı yerden devam etmiş ve 1947 Magnum Fotografı kurmuştur. Önemli ajanslar ve dergilere fotograf sağlayan bir kurum olarak çalışmış ve tüm dünyayı gezme şansı elde etmiştir. En önemli kitaplarını 50 ve 60 larda çıkartmış ve meslek yaşamından en önemli yeri tutan "The Decisive Moment" ı 1952 yılında çıkarmış ve ardından da 400 basıkılık retrospektif sergi 1960 da Amerika turuna çıkmıştır. Foto Muhabiri olarak çalıştığı uzun yıllarda gördüğü şey ile özdeşleşmek istemiş ve olayı bir tek çarpıcı kare ile anlatmaya amaçlamıştır. Genel bakış felsefesi, haberciliği çok iyi bilmesi, fotografın sosyal etkileşimdeki rolünü çok iyi kavraması onun eserlerini eşsiz kılmıştır. Kitapların da yer alan eserlerine genel de bir kaç alt yazı ve not eklemekten hoşnut olan sanatçı, "saniyenin bir diliminde bir olayı ve nesneleri organize olmuş formlar halinde görmek o olaya gerçek anlamını yüklemektedir" demektedir. Bazı eleştirmenler Bressonun sadece bir "bas-çek" fotografçısı olduğundan bahsederler. Oysa zamanlamadaki hüner, ışığın, gölgelerin kullanımı, insan duygularını ve karakterlerin kullanımındaki üstün beceri, sadece bas-çek ile elde edilmiş kareler olamazlar. Bir kitabında, "Fotografta, en küçük olarak gördüğünüz şey bir anda en önemli konu ve en büyük nesne haline gelebilir" demektedir. Her fotografında insan detayları çok önemli yer tutar ve gerçekçilik ten hiç vazgeçmemiştir. Ama bir yanıyla da bizlere romantik kompozisyonlar sunmaya ve bizi hep şaşırtmaya yönelmiştir.
Tüm fotografları normal, her amatörün kullandığı tipte 35mm, 50 mm lense sahip manual makineler ile çekilmiş, çok nadir olarak ta doğa çekimlerinde zoom lensler kullanmıştır.
Çok sayıda baskı ve kitap yayımlamış olan Henri Cartier-Bresson, bu hazine değerindeki eserlerine her bakışımızda gerçeğin ve güzelliklerin tahmin etmediğimiz yerlerde var olduğunu bizlere göstermektedir... |