DOĞA VE FOTOĞRAF

Doğayı seviyorum, fotoğrafı da seviyorum. Bu iki sevgi doğa fotoğrafında buluşuyor.

Kendimi bildim bileli doğayı hep sevdim. Doğanın içersinde kendimi hep huzurlu hissettim. Yalnız sevmekle kalmadım, ilgi de duydum doğaya.Doğada sürüp giden süreçleri merak ettim. Çiçekleri, böcekleri, kuşları, sürüngenleri gözledim. Taş koleksiyonları yaptım. Balık tuttum. Niyetim av zevkimi tatmin etmek veya balık yemek değildi, doğada bulunmak, göl suları altında yaşayan bilmediğim balıkları tanıyabilmekti amacım.

Bende doğa sevgisi hep sürdü ve sürüyor.

Üniversite yıllarım kültür ve sanat olaylarını da yakından izlemeye başladığım yıllarımdır. Çeşitli sergiler gezerdim. Bu sırada bir şeyin farkına vardım. Fotoğraf sergilerinde daha fazla zaman harcıyordum. Zamanla bende fotoğraf çekme isteği de doğdu. Doğa ve fotoğraf sevgimi birleştirdim, şimdi doğa fotoğrafları çekiyorum.

Fotoğraf bana doğaya yaklaşma, onunla haşır neşir olma olanağı veriyor, doğanın içinde doğayı içimde hissetmemi sağlıyor. Susan Sontag “Fotoğraf Üzerine” adlı eserinde fotoğrafın sahip olmak isteği olduğunu söyler. Belki ben de doğadan bir şeyleri kendi dünyama taşıma isteğiyle fotoğraf çekiyorum.

Doğaya baktığımda salt plastik öğeler görmem, doğa ile bir özdeşleyim (empathy) kurar, duygularımı doğaya aktarır, kendimi doğanın içinde duyarım. Bu doğanın içselleştirilmesidir. Fotoğraflarım da bu içselleştirilmiş dış dünyanın dışa vurumudur.

Tüm bunların yanı sıra doğaya bakışım eskilerin deyimiyle bir ilmî tecessüs yani bilimsel bir merak da içerir. Bu nedenle fotoğrafın yanında kendimi doğa bilgisiyle de donatmaya çalışıyorum. Doğa fotoğrafçısı olma çabalarım, amatör bir natüralist olma çabalarımla koşut gidiyor.

Fotoğraf – doğa engin bir deniz. Ben bu denizin kıyılarından henüz fazla açılmadım. Sakin sakin kulaç atıyorum, hiç acelem yok. Böylesi daha keyifli.

Tarık YURTGEZER
Ankara - 2006

Tarık YURTGEZER		Tarık YURTGEZER		Tarık YURTGEZER
Tarık YURTGEZER		Tarık YURTGEZER