Bu konuyla ilgili olarak beni de hatırladığınız için teşekkürler. Akalın, tanıdığım en sistemli görev adamlarından biridir, ama herşeyden önce sağlam bir dosttur. O, benim oğlumun Rıza dedesidir her şeyden önce...

Dost selam ve sevgilerimle,
Dora Günel.

Yıl 1980, kış ayları... O sene müthiş bir kış olmuştu Ankara'da. Kar yerden uzun bir süre kalkmamıştı, tam bir karakıştı. Üstelik kışın karalığı sadece soğukluğundan da değildi. Yakıt bulunamadığından kalöriferler çalışmıyordu. Herkes elektrikle ısınmaya çalıştığından elektrikler sık sık kesiliyordu. Daha sonra elektrik kesintileri programa bindirildi, her gün belli sürelerle elektrik verilmeye başlandı. Demirel'in azınlık hükümeti iş başındaydı ve neredeyse hayati önem taşıyan her şey karaborsadaydı. Sıkıyönetime rağmen saldırılar ve bombalamalar sürmekteydi. 24 Ocak tarihinde açıklanan devalüasyonla dolar, bir gecede 47 liradan 70 liraya çıkmıştı. İşte o günlerde, AFSAD'ın Fevzi Çakmak Sokak'taki yerinde bir yönetim kurulu toplantısı, hepimiz soğuktan büzülmüşüz. Sağ başta sevgili Merter, yanında Ali Rıza, dolap önünde ben, yanımda Ahmet Tolungüç. Sol başta ise Özcan Yurdalan. Aradaki genç arkadaşımızın adı dilimin ucunda, kaleme gelmiyor lakin.

Yıl 1981, Şubat ayı başları..
Merter herkesi gaza getirmiş, Amasra'ya gidecez, balıkçılarla balığa çıkacaz, nasıl fotoğraflar çekecez... Geliyor musun, gelmiyor musun, toplanmışız. Bartın'a inmişiz. Sol başta Özer (Esmer) abimiz. Arkada Tuğrul (Çakar), önde Merter, arkada Ercan Öztürk, Ateş Erinanç, önde Dora Günel ve en sağda daha siyah saçlarıyla Ali Rıza Akalın. Bartın'da bir gece kalıp Amasra'ya gideceğiz. Tabelanın altında bir grup fotoğrafı çekmişim. Yıl 1981, Şubat ayı başları...

Selamlar,
Kemal Cengizkan

Ankara’da küçük bir stüdyom vardı. Kapıdan içeri girmesini her zaman dört gözle beklediğim hocam gelir, sohbetler sohbetleri süslerdi. Ama konuşulan tek bir konu vardı, o da fotoğraf.

Sevgiler
Mehmet Turgut