. . Bugün günlerde ironi
Adı KADIN,
Gününü kutluyor. . .
. . Bir erkek almış, kabul etmiş.
Ama kadın,
“EVET”
Bile diyemiyor. . .
. . . . Bir köy evi,
Bir gelin.
Bir damat . . . .
. . . Damat ağa olunca,
Kumalara hakkı doğacak . . .
. . . Kadın gebe. Sadece bebeğe mi? . . . . . .
. . . Çocukları,
Umutları oluyor. . . . .
. . .
Sırtına yüklüyor, çocuk değil de…
HAYAT!...
Ağır geliyor. . . .
. . . . . Biraz mahzunca bir kadın,
İç geçiriyor. . .
. . İnip kalkıyor göğsü
Sürmeli gözler,
Uzaklara bakıyor. . . . .
. Birazdan tarlasını sürecek .. . . . . .
. . . Bulgurunu dövecek . . . . .
. . . . Dudağının kenarına,
Buruk bir UMUT konacak.
Başındaki yazması ÖZLEM . . .
. . . Sırtındaki küfesi EMEK kokacak . . . . .
. . . Adı ÇOCUK,
Gözlerinde çaresizlik,
Ceplerinde cam kırığı hayaller
Canını atacak . . .
. . . Yüreğinde tomurcuk,
Kucağında başka bir çocuk,
Kendisinin mi?
Bilmediği hayatında yeni bir konuk olacak. . . . .
. . Orta sonda ya var ya yok
Annesi kadar anne…
Çocuğu kadar çocuk… . .
. . . Çocuk kadın büyüyecek.
Ve, çocuk kadın büyümeyi
Çocuklarından öğrenecek
Evinin direği, efendisi, sahibi
Yani erkeği… . . .
. . . Tarlasına umut ekecek . .
. Ve,
Ne güzel şey olacak,
Ektiğinin ununu toplamak . . .
. .
Hayallerindeki iki göz odanın tuğlasını onunla koymak
. .
. . Ve;
Artık sürüden olmadığını anlamak
Ne güzel şey olacak. . . . . . KADIN;
Erkeğin arkasında değil,
Tam önünde . . . . .
..
EVET diyor.
Nikah memuruna
Yüzü değişiyor, kadının tıpkı hayatı gibi
. .
. .
Bakışları emin
Yüreği güven dolu
. .
. . Adı KADIN
Umut dağıtıyor . . .
. . . Efkarını tütüne sarıp dumanında kayboluyor. . . . . .
.. . Suya geri atacak bir balık tutuyor. . .
. . . Çünkü,
Çünkü, kekresin ikinci bir şansa hakkı vardır.
Özellikle de yaşam ve ölüm arasındaki
Çizgide iken. . . .
. . . Beyaz bir gülümseme ile hayatın tüm şifresini tüplere sığdırıyor. . . . .
. . Kimseye aldırmadan araba tamir edip, . .
. . .
Düşlerini motif motif ilmek ilmek işliyor.
. . . .
. . . Bazen, bazen Oltu taşına gözünün nurunu . . . . .
. . . Bir çanağa alnının terini döküp . . .
. . . Matbaada çocuklarına ekmek götürüyor. . .
. . . İçindeki yangına aldırmadan,
Kafa tutup alevlere…
Su serperek ateş düşen yüreklere . . . .
. Erkek işi ne varsa, elinin hamurunu sıyırıp,
Cesurca,
Yüreklice,
Kadınca. . . .
. .
Adaletin uğramadığı vicdanlara,
Adalet dağıtıyor.
Gözleri bağlı olmadan hem de.
Adaletin uğramadığı vicdanlara,
Adalet dağıtıyor.
Gözleri bağlı olmadan hem de.
. . Artık kara olmayan tahtaya aydınlık öğretiler yazıyor ki,
yarının büyükleri büyük düşünsünler diye. .
. . Ünvanı ne olursa olsun, her zaman önce kadın olduğunu biliyor. . ..
.. Kelimelerle oynayıp, kadını yüreğinin aynası yapıyor. . . .
. Sorgulayıp yaşamın amacını düşündüğünü söylüyor.
Düşünmekten bile korkanlara İNAT… . . .
. Tuvaline fırlatıp, avucuna doladığı gökkuşağını… . . . . . .
. . Geçip hayatın tam ortasına,
insana insanı oynuyor . .
. . Tuşlarında dans eden notalar, . . .
. . .Parmak uçlarında tutar hayatın tılsımının melodisini… . .
. . Zamanın müthiş ritmine bırakıyor kıvrak bedenini
Dansta yakalar o doyumsuz ahengi… . .
. . . Adı KADIN.
Dili, dini farklı da olsa,
Değişmez ki içindeki küçük kızın gülüşünün rengi… . . .
. . . Ve değişmez ki,
Zamanla bir annenin kaybettiği,
Evladının özlemi. . . .
KADINLAR; Bir kemanın yayında Bir kağıdın kıvrımında Bir yağmurun damlasında Bir angut kuşunun çığlığında Bir yunusun gülümseyişinde İyi pişmiş bir kahvede Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusunda Atın yelesinde Çiçeğin yaprağında Güneşin sıcağında Bir kaşık çorbada Bir elma şekerinde Bir çilek reçelinde YANİ KADINLAR;
ONLAR HERYERDE.
|