FOTOGRAFYA

13. Festivale Hazır mısınız ?

Selen Doğan

Yılın bu zamanlarında hep aynı cümle dökülür eteklerimizden: Bir festival daha geçti. Geçmiş bitmiştir, ama bir sonraki festival üzerine hayal kurmayı erteletecek bir rehavete pek rastlanmaz bizim buralarda. Bizim buralar? Uçan Süpürge ofisi tabii ki.

Bu yıl da her şey, bize artık pek dar gelen bu ofiste yaptığımız uzun uzun toplantılarla başladı. Festivalin çatısı epeyce tartışarak, kurulan hayalleri gerçeğe dönüştürmenin yollarını arayarak çatıldı. Bu sene tema, “80’li Yıllar”dı.

Hep eksik anlatılan, bazen köşe bucak kaçtığımız, bazen de yalnızca acısıyla hatırlatıldığımız 12 Eylül’den, popüler kültür ikonlarına kadar yakın tarihin bu kendine özgü dönemini sinemanın penceresinden anlatalım, kadınların gözüyle 80’lere bakalım istedik.

80’li yılların ürünü olan, birçoğu Atıf Yılmaz imzalı kadın filmlerinden, Türkiye ve dünyadan politik sinema örneklerine kadar birçok film, festivalde gösterildi. Yalnızca filmler mi? Kadınların elinden ve dilinden 12 Eylül mektuplarıyla oluşturduğumuz sergi, festival boyunca ziyaretçilerine açıktı. Türkiye’nin dört bir köşesinden, hatta Paris, Zürih gibi birçok Avrupa kentinden kadınların el yazısıyla, resimle, fotoğrafla, kısa filmle veya karikatürle hazırladığı mektuplar, bir dönemin izi hiç geçmeyecek acılarına, öfkesine, özlemine odaklanıyor, bütün bu duyguları olanca içtenliğiyle sergi salonuna taşıyordu.

80’lerin sembollerinden ”disko” ise festivalin büyük eğlencesiydi, hepimizi coşturdu. “80’ler İklimi” söyleşisi ise bugünkü toplumsal ve siyasal ortamı anlamak için o yıllara doğru bir yolculuktu. Sinemada erkek rollerinin nasıl kurulduğunu örnekleriyle gördüğümüz söyleşi ve kadınların siyasetteki temsilini tartıştığımız panel de festivalin diğer sözel etkinlikleriydi.

Bu sene festivalde 26 ülkeden 81 yönetmenin toplam 90 filmi sinemaseverlerle buluştu. Festivale yıl boyunca başvuran yüzlerce uzun, kısa, belgesel ve canlandırma filmi tek tek izleyip programı oluşturmak hiç kolay değildi. Tam bu noktada sinema bilgisini konuşturan festival ekibi, her biri alanının en yetkin isimlerinden olan ve yıllardır yan yana yürüdüğümüz Danışma Kurulu üyelerimizin birikimlerinden yararlanarak dört dörtlük bir festival programı çıkardı ortaya. Bu zor süreçte, çeşitli olumsuzlukların da yaşandığı bitmek bilmez günlerden akılda kalan en yüreklendirici söz, sinema yazarı Alin Taşçıyan’dan geldi. Alin, Uçan Süpürge’nin bu seneki programının son iki yılda sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da önde gelen festivalleri içinde en iyi program olduğunu söyledi. Bu harika motivasyon, ekibi bir sonraki yıl daha da iyisini hazırlamak için şimdiden harekete geçirdi.

Festival, Ankara’daki üniversitelerden akademisyenlerin oluşturduğu Danışma Kurulu, 12 yıllık deneyimi, destekçi kurumları, çalışkan gönüllüleri ve elbette seyircisiyle ayakta duruyor. Festival gönüllüleri bu sene de bu büyük organizasyonu gerçekleştirirken –deyim yerindeyse- elimiz ayağımız oldular.

En başından en sonuna emeği geçen herkese teşekkürler!..

12. festival sona erdi. 13.ye hazır mısınız?