ORIENTALISM- Edward W.SAID Mehmet N. SAVCI
Edward W. Said tarafından yazılan ve 1978 yılında yayınlanan Oryantalizm isimli kitap, konusunda başlıca referans kaynağı durumundadır. Said kitabında; Oryantalizmin, Batı tarafından tanımlanmış ve daha sonra Batı çıkarlarına hizmet eden Doğulu yöneticiler tarafından gerçekmiş gibi yansıtılan amaaslında mevcut olmayan, Batı çıkarlarına ideolojik zemin hazırlayan bir hayalî dünya olduğunu anlatıyor.
Sömürgecilik Sonrası (Post-Colonialism) Teorisinin de önemli teorisyenlerinden olan Edward W. Said, Oryantalizm isimli kitabında yeni ve etkin fikirler ileri sürmüştür.
Said kitabının bir cümle ile özetini 1980 yılında “Nation” dergisinde şöyle ifade ediyor: “Amerika Birleşik Devletleri söz konusu olduğunda, müslümanların ve arapların petrol sağlayıcılar ve potansiyel teröristler olarak görüldüklerini söylemek pek de abartma olmaz.” diyerek günümüzde de devam eden uluslararası durumu özetliyor; “Elimizde olan, Ortadoğu, Arap ve islam dünyası gerçeklerinden farklı, kaba, temelde karikatürize edilmiş ve askeri müdahelelere açık hale getirilen zahirî bir dünyadır.”1
Oryantalizmin; Doğu ülkelerinin hepsinin aşağı yukarı birbirine benzediği, temel özellik olarak Batıdan çok farklı olduğu gerçeğini kitabında çok net bir şekilde dile getiren Said, bu söylemin, gerçeklere ve gözlemlere değil, Doğuyu ve Doğu insanını anlamamış, anlamaya da çaba sarfetmeden, kırık dökük bilgi ve bilgisizlik kırıntılarıyla bir yalancı doku oluşturmuş Batılı kaynaklarca yaratıldığını ifade ediyor.
Bu hayalî ve gerçeklerin çarpıtılmasından oluşan söylemin aslında Batının çıkarlarına hizmet için üretilmiş olması gerçeğini ifade etmesi açısından Said’in bu eseri günümüzde önemli bir fikir aydınlanması olarak da algılanabilir ki, ölümünden önce bunu kendisi de ifade etmiştir.2
Kitapta Batının özellikle de İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'nın emperyalist söylem aracı olarak kullandıkları oryantalizmin yanında, Doğu için zararlı ve yıkıcı olmayan Oryantalizm görüşlerinin de var olduğundan söz ederek örnek olarak Alman, Rus ve Hollanda kökenli Oryantalizm söylemlerini verir.
Kitap detaylı ve sağlam bir söylem içermekle birlikte, Said’in kendisinin de dediği gibi, eksik ve hatalı yönleri de vardır. Bütün bunlar göz önüne alındığında ve kitabın ifade ettiği fikirlere Batılı kaynaklardan, yıllar içinde gelen eleştiriler de incelendiğinde, aslında Said’in kendisinin bile düşünmediği kadar haklı bir söylem geliştirmiş olduğunu görmek mümkün. Şöyle ki; Oryantalizm kitabındaki fikirlere yönelen eleştirenlerin mühim bir kısmı, Doğu üzerinde emperyalist düşüncelerin olmadığı dönemlerde başlayan bir Oryantalizm araştırmasının var olduğunu öne sürerler. Hâlbuki, Doğu üzerinden emperyalist fikirler sanıldığı kadar yeni olmaktan çok uzaktır. Haçlı seferlerinin sadece din amaçlı bir hac ziyareti olmadığını hatırlamak gereklidir.
Said kitabında, belki de yüzde yüz emin ve farkında olmadan, Batının Oryantalizm söylemi ile haçlı seferleri zihniyetinin nasıl örtüştüğünü de ortaya koyuyor. Nasıl ki haçlı seferleri, Doğunun zenginliklerini ele geçirmek için din bir araç olarak kullanılarak geliştirildiyse, Oryantalizm söylemi de, Doğudaki doğal kaynakları sömürmek için fikirsel zemin ve gerekçe hazırlamak için geliştirilmiş gibi duruyor.
Batının geliştirdiği; Doğu gerçeklerini bir fantazi bulutuyla gizleyerek yaratılmış hayalî, Batıya göre daha az gelişmiş, kesinlikle daha aşağı kalitede bir kültürün incelenmesi ve tanımı olarak ortaya çıkan Oryantalizm söylemi, doğal kaynakları işlemekten aciz, insanlığa katkısı sadece garip bazı eğlenceler ve fantaziler olan, farklı giyinen, kültür ve zihinsel seviye olarak Batıya göre daha aşağıda, hepsi birbirinin kopyası toplumlara silahlı müdahele etme haklılığını destekleyen bir söylem olarak ortadayken, Said’in kitabında yazdıklarının nasıl da geçerli olduğunu görmemek için ya kör ya da önyargılı olmak gerekiyor.
Kitapta, diğer kaynaklarca da sık sık dile getirilen, Batının çifte standartlı tavrının bir yansıması olarak izah edilen Oryantalizm, sömürgeciliğin bahanesi olan bir söylem olarak ortaya konduğundan, Said, "öteki"kavramının nasıl yaratılabileceğinin de güzel bir analizini yapıyor.
21. yy başından beri olagelen gelişmeleri anlayabilmek açısından 1978 tarihli bu kitabı bir daha okumak gerekli bence. Günümüzde olan biteni çok da ilginç ve imalı bir şekilde açıklaması, kitabın yeniden gündeme gelmesi için yeterli.
Kaynakça:
1-Edward W. Said, "Islam Through Western Eyes," The Nation 26 April 1980 2-Edward W. Said, Orientalism, http://www.counterpunch.org/2003/08/05/orientalism/
|