|
|
Delilik ve Dahilik |
Dr. Fuat Ulus |
|
Yazar bu makalede, Fotoğrafya dergisinin "delilik ve dahilik" konusunda kendisinden bir makale yazma ricasına teşekkür ederek, deneyim ve birikimlerini paylaşmaktadır.
38 senedir ABD'de psikiyatri hekimi olarak çalışmakta olan Dr. Fuat Ulus, konunun farklı zamanlarda değişik kurumlarca gündeme getirildiğini ve tartışmaların renkli ve zengin geçmesine rağmen bir sonuca varamamasına şahit olmuştur.
Belki de delilik ve dahiliğin karşılaştırılmasındaki en önemli sorunlardan biri, her iki fenomenin de hem toplumca, hem medyada, hem de ilim-bilim boyutunda çalışanlarca tam ve kesin olarak karakterize edilememiş olmasıdır.
Dahilik ne anlama gelir?
Verilen her demografide, ortalama alındığında, bir sayı, bir değer, bir karakter izlenir. Örneğin, bir lise sınıfına verilen bir matematik problemini, 50 kişilik sınıfta 35 kişi yarım saat içinde çözebiliyor ise, sınıfın akletme-çözme fonksiyonunun ortalaması yarım saat olarak kaydedilir. Bu sınıftaki bir kişi, aynı problemi 5 dakika içinde çözebilmiş ise, "matematik dahisi" ününe hak kazanır.
Delilik ne demektir?
Mantığa sığmayan, gerçeğe uymayan, rizikosu fazla ve ulaşımı zor olan çözüm yollarını, herşeye rağmen yapıcı ve olumlu düzeyde kat ederek başarı gösterme de deliliği sergiler.
Cesaret de bir delilik midir?
Vatanı için gözünü kırpmadan ölmeye razı olan ve şehit verilen bunca evladı "deli" olarak mı algılayacağız?
Örnek olarak verilen lisede bir yangın çıktığında, bir sınıfta birkaç kişinin mahzur kaldığı haberi geldiğinde ve o 50 kişilik ögrenci grubu alevleri korku ve dehşet içinde seyretmekten başka birşey yapamazken, içlerinden birinin içeriye atlayarak o birkaç kişiye yol göstererek yangından kurtarması delilik değil de nedir?
Şimdi, problemi 5 dakikada çözen kişi "matematik dahisi," kendi canını hiçe sayarak ve büyük bir kumar oynayarak yangından arkadaşlarını kurtaran kişi "deli” öğrenci midir?
Eğer bunlar aynı şahıs ise, işte o zaman Fotografya dergisinin konu etmek istediği "delilik ve dahilik"ten bahsedebiliriz.
Bunun dışında, birçok deli, deha şöyle dursun, ortalama bir akla bile sahip olmayabilir.
Tersine, birçok dahi de, yaşamında "delilik" atılımlarından uzak kalmış olabilir.
Dolayısı ile, deli ve dahiler, verilen toplumda nasıl az sayıda ise, her ikisinin de bulunduğu bireyler daha da enderdir.
Kurtuluş savaşımız, Atatürk'ün dehası ve de cesaretiyle "Şu çılgın Türkler" düzeyinde kazanılmış bir olaydır. Onun için bir Atatürk'ün daha gelmesi olasılığı çok çok düşük bir olasalıktır.
Telefonu icat eden Bell, radyoyu icat eden Marconi, izafiyet teorisini ortaya atan Einstein, ruh bilimlerinde ilerlemelere rehber olan Freud, sağır olduğu halde 9.uncu senfonisini besteleyen Beethoven, hakikat ile bağlantısı "deliliği" tarafindan yok edildikçe resim yapma "dehası" daha kuvvetlenen Van Gogh, biraz dahi ve biraz da deli değil miydiler?
Kimsenin dağarcığında olmayan bir icadı, buluşu, sanat ürününü, siyaset devrimini yaşama "deha" ile geçirmelerinin yanında, herkesin alayına, küçümsemesine ve hatta mani olma atılımlarına rağmen yürütme "deliliğine" sahip insanları takdir mi etmek gerekir yoksa kıskanmak mı lazımdır?
Bir çok delinin deha ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Bir çok dahi de, delilikten daima kaçmıştır.
Bununla beraber, her iki fenomen de, bir kişide, olumlu ve yapıcı boyutlarda karşılıklı yer alıyor ise, ne mutlu o bireye ve etrafındakilere...
Saygı ve sevgilerle,
Dr. Fuat Ulus
Erie, PA/ABD
18 Ocak, 2010
|
|
|
Ziyaretçi Sayısı:1000878
|
|
|
Copyright and "Fair Use" Information
Dergimiz ticari bir kuruluş olmayıp amatör bir yayındır. Fotoğrafçıları ve dünyada yapılan fotoğraf çalışmalarını tanıtmak amacıyla bilgi ve haber yayınları yapmaktadır.
Bir kolektif anlayışıyla çalıştığı için makalelerde yer alan fotoğraflar ve alıntıların sorumluluğu makalenin yazarına, fotoğrafçısına aittir.
Dergide yer alan içeriklerden ve ihlallerden derginin herhangi bir sorumluluğu yoktur.
Fotoğrafya'da yayınlanan yazıların, fotoğrafların ve kısa filmlerin sorumluluğu
yazarlarına/fotoğrafçılarına/sanatçılarına/film yönetmenlerine aittir.
Dergimiz fotoğrafla ilgili gelişmeleri duyurmak amacıyla çalışmaktadır. Ek olarak, ülkemizde yeterince tanınmayan yabancı fotoğrafçılar ve fotoğraflarıyla ilgili bilgi de aktarmaktadır. Makalelerde yer alan fotoğraflar HABER amaçlı kullanılmaktadır. |