Yeryüzünde 170 yıllık bir geçmişe sahip olan
fotoğraf; adeta resmin cinsellikle ilgisine öykünerek, kendi gerçekliği
üzerinden yeni bir rota çizmiştir. Resimde ya da bir edebiyat yapıtında
onu üreten sanatçının -yalnızca- imgeleminde ve fantezi dünyasında yer
alabilecek cinsellik, fotoğrafta görünebilir olmak için kesinlikle
objektif karşısında, belirli bir zaman aralığında ve gerekli fiziksel
koşullar altında bulunmak durumundadır. Fotoğrafta
nesnesiz hiçbir şey anlatılamadığından, cinselliğin de var olması için
nesnesinin karenin içinde yer alması zorunludur. Ama sanılanın aksine
fotoğraftaki cinsellik, yalnızca çıplak insan çekildiğinde gündeme gelen
bir konu değildir. Önemli olan cinselliğin neyin ardına gizlendiği ve
fotoğrafçının ilgisini yönelttiği nesneler tarafından nasıl ortaya
çıkarıldığıdır. Bu da; yaklaşım biçimlerine ve yöntemlerine bağlı olarak
bazen erotizm, bazen de pornografi üzerinden dile getirilmektedir. Ama
bazen yalnızca bir bakışın kodlanmamış erotizmi, çırılçıplak yatan bir
kadın bedeninden daha çarpıcı -tahrik edici- olabilir. Ama özellikle
“çıplak” yani “nü” konusu, sanat tarihinde önce resim ve heykelin,
ardından da fotoğrafın portre, manzara gibi türlerinden birinin adı
olmuştur. Ama burada dikkat edilmesi gereken şey, çekilen nesnenin
(modelin) soyunukluğu değil, bilinen kodlar üzerinden belirli bir cinsel
eyleme göndermede bulunmasıdır. Fotoğrafçı; ister
erkek ister kadın olsun, boynunda taşıdığı makineyi fallik bir objeye
dönüşürek -adeta körün bastonu gibi sahibinden daha önde- varlığını
kabul ettirmektedir. Makine taşımak, zaten bilinç altında bir cinsel
eylemin yansımasıdır. Antropolojik anlamda da, tıpkı bir büyücü gibi
anları durdurmayı bilen insan, kendisini bir Yarı-Tanrı gibi
konumlandırmaktadır. Bu durum, son zamanlarda içinde cinsellik
barındıran fotoğraflara da el atan, kendini fotoğrafçı sanan -asıl
mesleklerinden sıkılmış- insanların çoğalmasıyla başka bir boyuta
taşınsa da, diğer dallar gibi sessizce kendi macerasını sürdürmektedir. Fotoğrafçılar
da, modelleri de özellikle profesyonel çalışmalarda, üçüncü kişiler
tarafından sorulan cinsel çekimle ilgili soruları reddederler; zira
profesyonellikte böyle bir şey asla söz konusu olamaz. Ama fotomodel de,
fotoğrafçı da, fotoğraflara bakan kişiler de insandır; arzuları,
tutkuları ve libidolarına bağlı olarak yeryüzüne bıraktıkları enerjileri
vardır. Bu olay, daha çok etik kuralları ilgilendirdiği için, söz
konusu kişiler tarafından gündeme getirilmemektedir. Ama bu da, asla
cinselliğin var olmadığı anlamına gelmez. Aksine konu ne olursa olsun,
çekimin kendine has elektriği yoksa, o fotoğraf bakan kişiyi de daha az
heyecanlandıracaktır. Burada söz konusu olan, bir tarafta çıplak bir
model, diğer tarafta da fotoğrafçının arasındaki elektrik değildir.
Estetikteki terimleriyle söylemek gerekirse,“obje” ile “süje” arasındaki
ilişki/gerilimdir. İnsanlar, içgüdülerine bağlı
olarak birbirlerini cinsel anlamda çeken iki cins olarak
yaratılmışlardır. Aynı zamanda bu çekim, büyük bir itme ve karşı koyuşun
da tanımıdır. Bir başka açıdan da savaştır burada var olan; duyarlı
yüzeyin üzerindeki kalıcı barıştan önce. Konu sanat olduğunda, tüm bu
noktalar teknik ve estetik koşullarla doğru ve özgün oranlarda
birleştiğinde, daha başarılı fotoğraflar ortaya çıkmaktadır. Fotoğrafçı
ile modeli arasında enerji akışı gerçekleşmez ise fotoğraf da olmaz. Fotoğraf
sanatı, kaba hatlarıyla kurgu (poz verdirme) ile yakalama (an
fotoğrafı) olmak üzere birbirinden farklı iki yaklaşımı benimser.
Yakalamak; objenin durumdan haberli olmamasınının ön koşuludur.
Dikizcilik, sürekli gözlem halinde olmak, paparazzilerin yaptığı gibi
ünlülerin peşinde sürekli bir “açık arama” durumunda olmaktır.
Başkalarının dünyalarına zorla girmek, özele inmek ve gözlemler
sonucunda müstehcenliğe kadar uzanan sürprizlerle dolu bir yolun
varlığını kabul etmek demektir. Toplumun bilgilendirilmesi adına,
ünlülerin yatak odalarına kadar sokulan kameraların affedilir hiçbir
yanı yoktur, aynı zamanda bu davranış biçimi özele müdahale olup
illegaldir ve hukuğa da aykırıdır. Fotoğraf,
varlığını fotoğraf makinesinin icadına borçludur. Fotoğraf makinesine
sahip olan bir kişi pasif durumda kalamamakta, başka bir insan olmakta
ve saldırganlığına haklı bir gerekçe bulmak durumundadır. Elinde silah
verilmiş bilinçsiz bir kişi gibi ne yapacağını bilememekte; önce cansız
nesnelere, sonra da insanlara nişan almaktadır. Gazetecilikte “embeded”
haberler dışında, foto muhabirleri başkalarının hayatlarını kazımak
ülküsü ve magazinin kendilerine verdiği yetkiyle özellikle cinselliğin
ön planda tutulduğu haberlere girmeyi çok severler. Kimin, kiminle, ne
yaptığını merak eden halk da bunu doğal karşılar ve heyecanla tüm
detayları öğrenmek ister. Bir de cinselliğin asla
yadsınamaz olan kendi sosyolojisi vardır. İnsanın en doğal hali olan
cinsellik, çoğu kez istismar edilerek –ve kamuya mal edilerek-
sömürülür. Bir kişi ünlü olduktan sonra, çıplak fotoğraflarının ortaya
çıkarılması; tehdit unsuru ya da maddi çıkarlar için -şantaj için-
kullanılması çok yaygındır. Öyle ya da böyle, kamuya malolmuş kişilerin
uzun odaklı objektiflerle evlerinin yatak odalarının ya da tatilde
denize girerlerken çekilen üstsüz fotoğrafları ağzının suyu akarak
bekleyen alıştırılmış halka bir yem gibi sunulmaktadır. Cinsellik
ve buna bağlı olarak arzu, insanın, hayatını üzerine kurguladığı en
önemli dışavurumlardan biridir. Ama günümüzde kötüye kullanılmaktadır.
Cinsellikle ilgili konular, metafizikten kimyaya kadar birçok farklı
disiplin tarafından açıklanmaya çalışılır ama tüm bu çabalar yetersiz
kalır. Sanılanın aksine, yalnızca cinselliğin ön planda olduğu, erotik
görüntülere sahip insanların yer aldığı, devirlerine göre biçimsel
değişimler gösteren fotoğraflar değildir konumuz; iki nokta arasında
fotoğraf aracılığıyla kurulan o sonsuz ve eskimeyecek olan bağdır. Yaşam ve sanatla bu denli iç içe olan cinsellik, fotoğrafla da aynı dereceden akrabalık bağlarına sahiptir. Merih Akoğul
Şubat 2009
(Fotografya için)
| |
Merih AKOĞUL 1963
yılında İstanbul’da doğdu. M.S.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Fotograf Ana
Sanat Dalı’nı (Lisans) 1985, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar
Enstitüsü Fotograf Ana Sanat Dalı’nı (Yüksek Lisans) 2001 yılında
bitirdi. “Grup 9” Fotograf Grubu’nu kurdu. Birçok dia gösterisi
gerçekleştirdi, yurtiçinde ve yurtdışında (Avusturya, Bulgaristan, Güney
Afrika, İngiltere, Fransa, Yunanistan, Japonya, ABD, Belçika, Kosova,
Almanya) çeşitli sergilerde fotografları yer aldı. Fotograf sanatı ve
kuramı konularında çalışmalar yaptı. Seminer, sempozyum ve
açıkoturumlara katıldı, bildiriler sundu, paneller yönetti, seçici
kurullarda yer aldı. Reklam sektöründe tanıtım fotografçısı ve yazar
olarak çalıştı. Çeşitli özel kurumlarda eğitmenlik, özel radyolarda
kültür ve sanat programları, televizyon programlarında sanat
danışmanlığı yaptı. Fotografları; fotograf kuramı, plastik sanatlar ve
müzik üzerine yazıları ve eleştirileri birçok gazete ve dergide
yayımlandı. 2003 yılının yaz döneminde Avusturya Başkanlık Sanat Dairesi
tarafından verilen bursla çalışmalarını Viyana’da sürdürdü. Çeşitli
müze ve özel koleksiyonlarda yapıtları bulunan Akoğul, Bahçeşehir
Üniversitesi ve Eyüboğlu Koleji’nde dersler vermektedir. Yapıtları 2007 “Sanki” (fotograf)
2006 “Siyah Beyaz Afyonkarahisar” (fotograf)
2005 “Türk Fotografçıları Kütüphanesi 22/Merih Akoğul” (fotograf)
“Bit-ki” (fotograf)
“İkizim Söyledi Ben Yazdım” (deneme)
“Saklı Günlükler” (çocuk edebiyatı)
2004 “Geçen Yaz Viyana’da” (fotograf)
2002 “Başarmak” (fotograf)
2001 “Klasikler/Neo-Klasikler” (fotograf)
1999 “Klasikler” (fotograf)
1995 “Kuğunun Ölümü” (şiir)
1992 “Son Dokunuş” (şiir) Kişisel Sergiler
2010 “İç İçe İstanbul”, Fototrek, İstanbul
2008 “Standards”, PG Art Gallery, İstanbul
2007 “Sanki”, Leica Gallery, İstanbul
2006 “Geçen Yaz Viyana’da”, Palais Porcia Kunst Raum, Viyana
“Siyah Beyaz Afyonkarahisar”, Fevzi Çakmak Yetiştirme Yurdu
Sanat Galerisi, Afyonkarahisar
“Avusturya 2006”, Avusturya Kültür Ofisi, İstanbul
2005 “Son İki”, Kadir Has Üniversitesi Sanat Galerisi
“Geçen Yaz Viyana’da”, Avusturya Kültür Ofisi, İstanbul
“Bit-ki”, PG Art Gallery, İstanbul
“Yolda”, Avusturya Kültür Ofisi, İstanbul
2004 “Otuz Kuş”, PG Art Gallery, İstanbul
“Geçen Yaz Viyana’da”, Fotografevi, İstanbul
2003 “Güzergâh: Edebiyat”, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, İstanbul
“İki Dünya Arasında” (Proje Koordinatörü), İstanbul Fotograf
Merkezi,İstanbul 2002 “Başarmak”, Fotografevi, İstanbul 2001
Bronz Askerler “Bu Sefer”, Avusturya Kültür Ofisi, İstanbul
“Klasikler/Neo-klasikler”, Fotografevi, İstanbul
“Aşkküre”, Bedri Rahmi Eyüboğlu Sanat Galerisi, İstanbul
1999 “Bronz Askerler”, Fotografevi, İstanbul
1998 “Filim”, İMKB Sanat Galerisi, İstanbul
“Dönüşümler”, Art Shop, İzmir Grup Sergileri
2009 “Le Pont-Photos de Galata”, L’Orangerie du Sénat, Paris
2008 “Türk Gerçekliği”, Fotographie Forum Frankfurt, Almanya
2007 “Köprü6”, İstanbul Modern, İstanbul
“İstanbul İstasyonu”, Karşı Sanat Çalışmaları, İstanbul
“Sınır Çizgisi, Devlet Güzel Sanatlar Galersi, Çanakkale
“Buluşma Noktası, Arcola Theatre Gallery, Londra
2006 “Under Construction”, Kanyon Levent, İstanbul
2005 “Bu Sizin İçin” / İstanbul Modern Sanatlar Galerisi, İstanbul
“Art-Alan II / Sıra Dışı Hayatlar”, Kargart, İstanbul
“Koleksiyon Sergisi 2005”, İstanbul Fotoğraf Merkezi, İstanbul 2004
“Siyah Beyaz Türk Fotoğrafı”, St. Martin Gallery, Londra
“Balkan Fotoğrafı’nın Görünüşü” , Selanik, Yunanistan 2003
“Yıkıma Karşı Küresel Aşk”, Civic Center, Johannesburg
“7 Fotoğrafçı Gözüyle Türkiye’den Portreler”, NHK Park Studio Gallery
ve Bunka College Gallery, Tokyo
“Merih Akoğul Atölyesi”, Echo Gallery, Viyana
“Art-Alan” Sokak Projesi, Kadıköy Kadife Sokak, İstanbul
“Bu Şehri İstanbul” Washington, A.B.D.
2002 “Sondaj”, Pamukbank Fotoğraf Galerisi, İstanbul Salı Grubu
“İznik Köylerinde”, Süleyman Paşa Medresesi, İznik Avrupa Parlamentosu
“Açık Kapı Günleri”, Strasbourg
“Tehlikeli Şeyler”, Karşı Sanat Çalışmaları, İstanbul Dr. Nejat Eczacıbaşı
Vakfı ve Eczacıbaşı Sanal Müzesi,
“60 Yıl 60 Sanatçı” TÜYAP, İstanbul 2001 Salı Grubu,
“Portreleme Sergisi: İsa Çelik”, Fotoğrafevi, İstanbul 1998 Salı Grubu,
“Portreleme Sergisi: Gültekin Çizgen”, Basın Müzesi, İstanbul
1996 PTFD 4. Sergisi, İMKB Sanat Galerisi, İstanbul
1992 PTFD 3. Sergisi, AKM, İstanbul
1991 PTFD (Profesyonel Tanıtım Fotoğrafçıları Derneği) 2. Sergisi, AKM,
İstanbul
1985 “Grup 9”, Dost Sanat Ortamı, Ankara
|