Avedon Manifestosunun
Zamanla Polemiği Zamani durduramamanin yok olmama adina yasamda yarattigi endise metanin fetis karekterinin zamanla isbirligi içinde olmasini beraberinde getirmektedir. Bu kapitalizmin yeniyüzyila hazirlanma politikalarindan biri olarak ta görülebilir. Insanlik tarihi iktidar mücadelelerine göre biçimlenmistir. Her dönemde de iktidarlar kendi güçlerinin anitlarini ve simgelerini görsellestirme geregi duymuslardir. Bu prensip yirminci yüzyilda da degismemistir. Degisen uygulamada ki nüanslardir. Görselligin sinir tanimayan emperyalist çabalari kapitalist irade ile örtüsünce iktidarlar içinde bulundugumuz süreçte anitlarini görüntülerle insa etmislerdir ve etmektedirler. Fotografta bu sistemin önemli enstrümanlarindan biridir. Fotograf, zamanin içinden bir parçayi çalarak, metayi zaman üstünde iktidarinin kapitalist anitlari konumuna getirmektedir. Önümüzdeki zaman diliminde iktidar mücadelelerinin kültürel platformda daha etkili olacagi gözlemlenmektedir. Burjuvazi, konumu itibari ile de bu durumun farkina varip, birikimlerini kültürel yatirimlar, kolleksiyonlar seklinde çesitlendirme geregi duymaktadir. Pirelli takvimleri de bu yaklasimin bir ürünü olarak degerlendirilebilir. Richard Avedon'un gerçeklestirdigi Pirelli 97 takvimindeki görüntüler metanin zamanla olan polemigin de iletisimsel bir manifestodur. Richard Avedon klasik gustonun fotograf sanatinin günümüz temsilcilerinden biridir. Avedon'un Pirelli 97 takvimi gözönünde bulunduruldugunda yaratilan formlarda fotograflarin içeriginin belirlenebilmesi için gerekli ip uçlarinin var oldugu görülmektedir. "Observation" albümü ile açiga çikan kadin bedenini gözlemleme ve inceleme süreci, Avedon'un voyouerist duyarliligi esliginde "woman of the world by Avedon" da en kristalize bir yorumla biçimlenmistir. "woman of the world by Avedon" da yer alan fotograflar Avedon stilinin birer prototipidir. Bu anlamda Pirelli 1997 çalismasi kadin anatomisinin soft erotik yorumu ile ilgili sosyolojik donelerin bir sentezi olarak görülebilir. Ayni zamanda bu sentezde kadin figürleri ile olusturulan allegorik bir nitelik sergilenmektedir. Pirelli 97 takviminde her bir ay belirli bir ülkeye ait olarak seçilmis bir kadin figürü ile simgelestirilmektedir. Burada simetri net bir geometrik kurgu ile ayrilmis esit alanlarda siyah-beyaz ve renkli olmak üzere iki farkli boyut yaratilmistir. Böylece Avedon'un allegorik manipülasyonu düsüncenin veya mesajin siyah-beyaz ve renkli fotograflarda soft erotik görüntülerle figüre edilmesi ile somutlastirilmistir. Içinde bulundugumuz zaman diliminin ekonomik kosullari insan bedeni dahil her seyi metalastirmistir. Kadin bedeninin metalar dünyasinda yarattigi talep kaniksanmis ancak radikalligi elimine edilememis bir takim sansasyonel mesajlarin kamuoyuna maledilmesinde araç olarak kullanilmasini beraberinde getirmistir. Avedon nüansinin özelligide buradadir. Çünkü insanligin ebedi problematikleri, cinselligin tüketilemeyen fetis karekteri ile evrensel kilinmistir. Tipki fotograf gibi çogaltilabilme özelligine sahip tüketim nesnelerinden biri olan lastigin zamanimizin sosyolojik sorunlari ile özdeslestirilerek simgelestirilmesi kapitalist duyarliligin hümanist göstergelerinden birimidir? Yoksa fotograf gibi simülasyonumudur? Pirelli gibi asina ve sinirtanimaz bir markanin, Avedon klasigi ile gerçeklestirdigi isbirligi, ister gerçek isterse simülatif olsun Walter Benjamin'in deyimi ile "metanin estetize edilmesi ile" marka, Avedon'un estetik teminati altina alinmistir. Marka baglam degistirmis, nü fotograflar baglam degistirmis, sonuçta farkli cografyalarin farkli sorunlarinin estetize edildigi insanligin zamanda yolculugunun 1997 bölümüne Pirelli bilinci ile, Avedon duyarliligi ile imza atilmistir. Her yeni yila girme fenomeni manevi ve pisikolojik yasantilarda genel itibari ile olumlu motivasyonlar yaratir. Çünkü yasanilan tecrübeler izler birakmistir. Oysa yasanmamis zaman belirsizlikler ve insan oglunun dogasinda bulunan daha iyiye ulasma dürtülerini kamçilar. "Woman of the world by Avedon 1997 " de yeni yila ait iyimser ideallerin yerine genellikle sert, gergin ve hosgörüsüz bir vizyonla geçmisin kötü tecrübelerinin izleri biçimlenmistir. Soguk savas döneminin ardindan iyimser olmak için nedenimiz fazla iken Avedon'un bu denli retrolar yapmasi postmodern sürecin sizofren ve belirsiz yok olus durumunun bir sonucumudur. Yoksa Brecht'in fotografin elestirel gücünün zayif olduguna iliskin varsayimi mi geçerlilik kazanmistir. Yani Brecht'e göre fotografin yasami yorumlamada kisir bir döngü içinde oldugu düsüncesi mi hakim olmustur. Fotografin plürel yapisi bu varsayimi geçersiz kilar. Görsel devrimin fotografla basladigini animsayarak Jean Baudrillard'in fotograf üzerine yaptigi saptamasinin yirmibirinci yüzyila çok az bir zaman kala ne derece önemli oldugu ortaya çikmaktadir. Baudrillard'a göre "her sey yok olus sanatinin ekseni etrafinda olup bitiyor. Bu yok olus, dünya, görünür nesne ya da öteki yerine ikame, bir tür iz birakmadir." Pirelli markasinin dünya görüsü ile, Avedon fotografik estetigini konsensüsü 1997 nin Avedon kadinlarinda etik, toplumsal izler seklinde anlam kazanmistir. Örnegin 1997 aralik ayi Amerika ile simgelestirilmistir. Amerika çagdas demokratik ülkeler içinde yer almaktadir. Oysa Avedon'un fotografik ironisi, Amerika'yi tasvir ederken, insanligin yüzyillardir en büyük sorunlarindan biri olan irkçiligi bu ülke ile özdeslestirmis ve onu mahkum etmistir. Böylesine bir paradoksun, yirmibirinci yüzyila çok az bir zaman kala, halen insanligin gündeminde olmus olmasi belki de Avedon'un gelecege yönelik ideallerini yok etmektedir. Avedon ekim devriminin teknolojik versiyonunu Japonya ile gerçeklestirerek moderne son noktayi koymak ister gibidir. Bir yandan naivite, diger yandan Gauetier imzali teknolojik kalkan destekli acimasiz saldirgan kapitalist ruhun yanilsamasi; elektronik devrelerin yarattigi tek düzelik. Ekim soguk, ekim sert ve gergin. Teknolojik devrim masumiyet çaginin yumusakligini ve duyarliliklarini soft pornografinin muamma labirentinin içine atmis ve belirsizlestirmistir. Sadik Tümay Mart 1997
|