|
|
Gezgin Fotoğrafçılar |
Engin Özendes |
|
"FREDERIC GOUPIL FESQUET"
Engin Özendes (ESFIAP)
http://www.enginozendes.com
19. yüzyıla kadar Batı dünyası, Doğu'yu yalnızca seyahatnamelerden değil, Binbir Gece Masalları'ndan edindiği izlenimlerle sınır ve kural tanımayan hayallerinde canlandırıyordu. Önceleri sayıları çok az olan maceraperestler, varlıklı kişiler ve bu yerlerde çalışanlar Doğu ülkelerine güçlükle ulaşabiliyorlardı. 1835 yılında düzenli olarak başlayan Marsilya-İskenderiye vapur seferleri, bu gezilerin kendilerine toplum içinde saygınlık kazandıracağına inanan orta sınıfa da yolculuk olanağı verdi.
Daquerreotype tekniği ile çekilmiş bir portre
1839 yılının 21 Ekim'i. Rüzgar Akdeniz'den toplayıp getirdiği yüksek dalgaları Marsilya limanı'nın mendireğinde havaya sıçrayan köpüklere dönüştürüyordu. Rıhtımda bir an önce Scamandre gemisine binmek isteyen sabırsız bir yolcu kalabalığı vardı. Yolcular arasında bulunan Fransız ressam Horace Vernet, yeğeni Charles Marie Bouton ve Goupil Fesquet'nin amaçları farklıydı. Onlar Daguerreotype ekipmanları ile birlikte dünyada ilk fotografik geziyi gerçekleştireceklerdi.
Biraz sonra sabırsız kalabalık teker teker gemiye alındı. Mendireğin içinde sakin duran gemi, Akdeniz'e açıldığında dalgalarla boğuşmaya başladı. Bir gün sonra Malta'ya ulaşabildiler. 28 Ekim sabahı ise yolculuklarına Sesotris gemisi ile devam edeceklerdi.
30 Ekim sabahı sakinleşmiş Akdeniz sularında salınan gemiden etrafı seyreden yolcular, ufukta Suriye kıyılarını gördüler. Bu kıyılarda onları Mısır'a götürecek olan Rhamses gemisi beklemekteydi. Ertesi gün pırıl pırıl bir gökyüzü altında turkuaz rengi suları aşarak İskenderiye'ye ulaştılar.
Mısır'da gemiden inen yolcular ilk adımlarını attıkları bu tarihi toprakların heyecanını yaşarken, Horace Vernet, Charles Bouton ve Fesquet'yi bir sürpriz beklemekteydi. İlk fotografik geziyi yaptıklarına inanan bu üçlü, kendilerinden önce buraya gelen Joly de Lotbiniere'in Nil kıyılarını fotoğrafladığını gördüler.
Yine de morallerini bozmadan, tüm görkemleri ile onları selamlayan Keops, Kefren ve Mekarinos piramitlerini, çöl topraklarına yayılmış oturan dev boyuttaki Sfenks'i alışmadıkları kadar sıcak günlerde fotoğrafladılar.
Matbaada fotoğraf baskısı yapılabilmesi için gravürcülerin yeniden çalışabilmesi gerekiyordu (1844)
Yola devam gerekti. Deve kervanında uzun bir yolculuk yaparak Sina çölünü aştılar. Filistin, Tyr, Saida, Deir el Kamar, Şam, Kudüs, Nazareth, Beyrut ve Baalbeck'i 1839 yılı yerini 1840'a devredene kadar dolaştılar. Horace Vernet'de Batı egzotizminin kaynağı olan bu yerlerin bolca resmini yapma olanağı buldu.
Artık hedef Anadolu yarımadasının limanı İzmir'di. Beyrut'dan lena gemisine binip, 8 Şubat'da İzmir'e ulaştılar. 8 Şubat ile, Avrupa'ya dönüş tarihleri olan 16 Şubat arasında kalan günlerde, İzmir'in ilk Daguerreotype'larının Fesquet tarafından çekildiğini, onun Voyage D'Horace Vernet en Orient adını vermiş olduğu anı defterine kaydettiklerinden biliyoruz.
Dönemin fotoğraf tekniği olan Daguerreotype'ın matbaalarda çoğaltılması olanaksız olduğundan, elle kopya etme işlemini yapan gravürcüler, boş binalar ve manzaraların güzelleşmesi için kimi zaman insan, kimi zaman hayvan, kimi zaman da ağaç görüntüleri ekliyerek Frederic Goupil Fesquet, Pierre Gustave Joly de Lotbiniere ve Girault de Prangey'in çektiği görüntülere yeniden yaşam kazandırdılar.
Bu fotoğrafçıların elde ettiği 114 seyahat görüntüsü Excursions daguérriennes : Vues et monuments les plus remarquebles du globe adı ile 1844'de Paris'te N.P. Lerebours tarafından yayımlandı. Ne yazık ki, Fesquet'nin anılarında kaydettiği İzmir fotoğrafları bu kitabın içinde yoktu.
|
|
|
Ziyaretçi Sayısı:1000739
|
|
|
Copyright and "Fair Use" Information
Dergimiz ticari bir kuruluş olmayıp amatör bir yayındır. Fotoğrafçıları ve dünyada yapılan fotoğraf çalışmalarını tanıtmak amacıyla bilgi ve haber yayınları yapmaktadır.
Bir kolektif anlayışıyla çalıştığı için makalelerde yer alan fotoğraflar ve alıntıların sorumluluğu makalenin yazarına, fotoğrafçısına aittir.
Dergide yer alan içeriklerden ve ihlallerden derginin herhangi bir sorumluluğu yoktur.
Fotoğrafya'da yayınlanan yazıların, fotoğrafların ve kısa filmlerin sorumluluğu
yazarlarına/fotoğrafçılarına/sanatçılarına/film yönetmenlerine aittir.
Dergimiz fotoğrafla ilgili gelişmeleri duyurmak amacıyla çalışmaktadır. Ek olarak, ülkemizde yeterince tanınmayan yabancı fotoğrafçılar ve fotoğraflarıyla ilgili bilgi de aktarmaktadır. Makalelerde yer alan fotoğraflar HABER amaçlı kullanılmaktadır. |