BİR FOTOĞRAFÇI GENÇ KIZIN ANILARI

Daha önce birçok kursa gittim bu seferde fotoğraf kursuna gideyim diyorum. Belki bu faklı olur son gittiğim İngilizce kursunda hem çok canım sıkıldı hem de bir şey öğrenemedim. Yoksa yoga kurslarına mı gitsem tutar şimdi birde yogi oluruz.

Yoga kursundan vazgeçtim kesin fotoğraf kursuna gideceğim ama nasıl?….

Kursa gideceğimi duyan bir arkadaşım bir fotoğraf derneğinin adını verdi yarın oraya gideceğim geleceğin büyük fotoğrafçılarından biri geliyor!

Kaydımı yaptırıp ilk derse girdim bugün biraz sıkıcı geldi kurs hocamız kel kafalı sevimsiz biri, kurstaki diğer insanlarla tanıştık bir tanesi biraz yakışıklı gibi!

İkinci derse bugün girdik. Hoca bir sürü teknik konu anlattı hiç bir şey anlamadım anlayacağa da benzemiyorum, ben fotoğraf çekeyim diye gittim onlar bana hikaye anlatıyorlar, üstelik o yakışıklı oğlanın kız arkadaşı varmış bugün kurs çıkışı geldi!Acaba kursu bıraksam mı?

Biraz daha devam edeyim diyorum. Bir sürü para verdik bari onun hatırına. Hoca bugün makine almamız gerektiğini söyledi. Ben makinem olduğunu üstelik ayarlı çok güzel bir makinem olduğunu söyledim. Hoca acaba Zenit mi? Diye sordu tanımladığı makine benimkine benziyor ama benimki çok güzel onun anlattığı olamaz üstelik ben onunla harika resimler çektim. Resimleri getirip hocaya göstermeye karar verdim. Dersler aynı sıkıcılıkla gidiyor! Ama hoca eskisi kadar sevimsiz değil hatta ara sıra espri bile yapmaya başladı. Ben hala bir şey anlamıyorum!

Resimleri hocaya gösterdim ilk önce bunların resim değil fotoğraf olduğunu söyledi. Bir şey daha öğrenmiş oldum! Fotoğraf makinem tahmin ettiği gibi Zenitmiş, hoca fotoğraflarıma baktıktan sonra "Eminim kurstan sonra çok daha güzel şeyler çekeceksin" dedi.

Ne demek şimdi bu bunlar kötümü yani. Bu adam fotoğraftan anlamıyor üstelik kel ve göbekli bırakacağım bu kursu!

Bir arkadaşım resim kursuna gitmemizi önerdi. Acaba ne yapsam? Bir taraftan da bakıyorum hoca pek haksız değil gibi, bazı fotoğraflarım o kadar güzel değil!

Hoca sonraki ders saydam gösterisi yaparak kendi fotoğraflarından örnekler göstereceğini söyledi, dur birde şunlara bakayım.

Aslında benim makinem onun kadar iyi olsa ben daha iyisini çekerim ama yinede fena değildi. Adamın hakkını yemeyelim. Hatta bazıları güzel bile sayılırdı, bazılarını da anlamadım zaten. Kursa devam etme kararı aldım. Hocanınki gibi fotoğraflar çekeceğim beni kimse tutamaz.

Kurslar sıkıcı bir şekilde devam ediyor. Bu arada çok faydalı şeyler öğreniyoruz. Buralarda benim bilmediğim bir sürü bar varmış arkadaşlarla konuşurken onları öğrendim. Kursiyerlerden biri doktor biri hemşire bir tanesi diş hekimi imiş eh bunlarda faydalı bilgiler. Hatta o yakışıklı oğlanın yanına kimse gelmiyor, artık yalnızmış ben pek ilgilenmiyorum ama arkadaşlar söylediler!

OH ! Nihayet kurslar bitti hafta sonu çekim gezisine gideceğiz. Artık beni, fotoğraflarımı görecekler.

Cuma akşamı yola çıkacağız. Aksam erkenden eve geldim çantamı yiyeceklerimi, suyumu, elbiselerimi makinemi hazırladım. Saat 22.00 de derneğin önündeydim, ama kimse yoktu acaba yanlış mı geldim derken diğer kursiyer arkadaşları gördüm. Saat 22.30 da Hoca 23.00 da eskiler geldi ve saat 23.30 da hareket ettik. Hoca gayet sakin bunun olağan bir durum olduğunu şimdiye kadar hiç bir zaman vaktinde gidilmediğini söyledi, biz acemi olduğumuz için usulü bilememişiz. Arabaya binince filmimi unuttuğumu fark ettim. Hoca bunun hep rastlanan bir durum olduğunu söyledi ve cebinden bir sürü film çıkardı hatta her olasılığa karşı ikide yedek makine getirmiş, ben bu arada yedek ayakkabımı saklamaya çalışıyordum Sabaha kadar içki içip şaka yaparak eğlenen eskiler sabah hepimizden önce kalkarak çekime başladılar. Biz ise hocanın bütün uğraşmalarına karşılık saat 7 den önce kalkmadık. Tabii önce kahvaltı falan derken saat 9 a doğru çekime başladık. Saat 11 de bir grup hocayı kaybettik saat 12 de bulduk 13 de kaybettik uzun bir süre aradıktan sonra karşı tepelerin birinde 14 de bulduk. Çekim sırasında etrafıma baktığımda her tarafın tel olduğunu gördüm hoca bize telleri mümkün olduğu kadar kareye almayın demişti, ama baktım ki eskiler ha bire tele falan bakmadan çekiyorlar bunun nedenini sorduğumda hayretle yüzüme bakıp "Sizde tel filtresi yok mu? Hocanız size anlatmadı mı biz buralarda tel filtresi takıp çekiyoruz tel falan çıkmıyor" dedi Hoca bunu unutmuş hemen bulup hatırlattım oda "Bunu unutmuşum artık böyle çekin ben dönünce size bulurum "dedi. Acaba bu arada güldü mü bana mı öyle geldi. Bunun pis bir şaka olduğunu tabi çok daha sonra öğrendim alacağınız olsun. Eskiler biz bunlarla uğraşırken çekimi bitirmişler, lokantada balık yiyip rakı içiyorlardı. Bu kadar çekim yeter deyip bizde oturduk, sonradan anladık ki işin en keyifli yeri burası imiş. Akşam olmadan dönüşe geçtik. Eskiler yine eğlenirken biz uykuya geçtik. Bunlar ne zaman uyudu!

Filmlerimizi yıkadık muhteşem şeyler çekmişim birde baskıyı görürsem artık kimseye ihtiyacım yok. Yarın baskı var.

Baskıda asistan filmlerimin hepsini basmayı kabul etmedi, zaten çoğunda ışık hatası varmış zor basmışız, kendimde görmüşüm. Bu kadın kesin beni kıskanıyor, Hoca ile baskıya gireceğim.

Uzun uzun aramalardan sonra Hocadan randevu aldım. Baskı yaptık yine olmadı ışık ve kompozisyon hataları varmış iki tane bassak yetermiş. Ne yani ben şimdi kötü fotograf mı çekiyorum. Tabi gezide çekim sırasında hiç yardımcı olmadı ki en fazla 15 kareye yardım etmiştir geri kalanın hepsini yalnız başıma çektim ilgilenen olmayınca böyle olur işte! hem Ogün dikkat etmeliydim Hoca gruptaki bir kızla tam 20 dakika ilgilendi benle ise 15 dakika haksızlık bunu gerekli yerlere hemen şikayet edeceğim. Kursuda bırakıyorum zaten.

Hoca ile tekrar konuştuk ikinci çekimde iyi şeyler çekeceğimi benim zaten iyi olduğumu! ama makinemin kötü olduğunu bana makine bulacağını söyledi kursu bırakmaktan vazgeçtim hem Hocada o kadar kötü biri değil sadece beni geç fark etti. Hem artık baskılarımı da kendim yapacağım onu da öğrendim.

Ve nihayet sergi zamanı geldi. Bugün fotoğraflar seçildi. En çok benim fotoğraflarım sergiye girmesi gerekiyordu ama sanırım hoca kimse küsmesin diye herkesten eşit fotoğraf aldı. Haftaya sergi var hemen kıyafet almam lazım, ayrıca kuaföre gitmeliyim çok fazla işim var. Hocada bunlarla değil paspartu ile afişle ilgileniyor tabi onun saçı yok ki, zaten doğru dürüstte giyinmiyor işi gücü fotoğraf! Tüm tanıdıkları çağırmam lazım özelliklede sevmediğim kızları hepsine hava atacağım.

Sergi çok güzeldi, saçımı beş kere yaptırıp makyajımı üç kere düzelttirirken biraz geç kalmama (bir saat kadar) rağmen her şey çok güzeldi tüm arkadaşlarıma hava attım tabi ki yapacağım artık ben bir FOTOĞRAF SANATÇISIYIM elimde belgem bile var.



Bazı fotografçıların hastaneden önceki son sözleri:
-Bak şimdi şu güzel kızın portresini çekeceğim!
-Ben şu kayanın ucuna çıkacağım oradan daha güzel görünür!
-Hocam şu arı kovanını makro çekebilir miyiz?
- Ne biçim fotograflar bunlar. Kim çekti bunları?
- Buraya basınca ne oluyor?
-Arabayı ben kullanacağım gün batımını yakalamamız lazım.
-Kusura bakma sana verdiğim film çok eski imiş.
-Burada niçin lamba yanmıyor? Ben yakıyorum!
-Sanırım senin makineye bir şey yaptım. İçinden garip garip sesler geliyor.
-Baskı yaptığınız kağıtlar ışıkta nasıl görünüyor hiç merak ettiniz mi?
-Şey sana verdiğim makineye film takmayı unutmuşum!
-Merak etmeyin havlayan köpek ısırmaz.
-Bu kolu çekince kapak açılıyor mu?

Fotografta;
Bir saatlik mutlu olmak istiyorsan saydam gösterisi izle,
Bir günlük mutlu olmak istiyorsan saydam gösterisi yap,
Bir haftalık mutlu olmak istiyorsan bir sergi izle,
Bir aylık mutlu olmak istiyorsan sergi aç,
Bir yıllık mutlu olmak istiyorsan katalog çıkar,
Ömür boyu mutlu olmak istiyorsan fotografı bırak!

BELGE
Soru bir :
Senin yüz fotografın çekilecek
Yüzünde yüz var mı?

Soru iki :
Senin yüz fotografın çekilecek
Sende çekilecek yüz var mı ?

Özdemir Asaf