Yazı : necati nesimi güneşli bahçede öğle düşüncesi. --; uykusuzluğun yorgun hüznü orada, gündoğusundan esiyor ılgıt ılgıt; esenlik diliyor sağlığıma sağaltıp doğayı, doğanın zihnini.selamlıyor beni rüzgarıyla derinliklerden kopup gelen uğultu zamanı: kaplumbağa zamanı: kertenkele yürüyüşü: kırlangıç uçuşu döne dolaşa; alçala yüksele; inişe kalkışa göğün vaktinden. gelip oturuyor karşımda: karşımda? balkon oluyor arıkuşlarına tüyden deniz oluyor salkım sümbül oluyor karşımda.--; ikiz emkiden bir aşkla sütleğen tadında bir ağız: öpüyorum onu: öpmesem, dilim kuruyacak; öpmesem, öpüyorum işte:dilim dirlikleniyor. diriliyor ikiz emki: zaman, uykusuzluğun kardeşi: aynı bedende yite gide uzuyor uykusuzluk. boynu bükük duruyor, öylece, yite gide uzuyorken eğreltiotları hemen yanında: karşımda. – onopordum acanthium: duru güneş, güneşli bahçede. morarıyor kendi ışğıyla kendi göğünde: en çok mavi, gökşin daha çok, kardeş çiçeğiyle: centauera cyanus oluyor, hem dem gökçen. arıyor yalvacını güzelliğin uykusu yorgunluğun suyu, günlerin kuyusunda. kederden yalnızlığı büyütüyor: ölümü andırıyor rehkahenk rengi yaz içinde, kendi susuzluğu çiçek.--; benim çiçeğim mi orada büyüyen ? yeşeren kalbimin tuzuyla? diyor: nasıl da yaşlanıyorsun bakarak bana? diyorum ona, çiçek zihnimle; ben senin kalbinim, köklerin, özsuyun, ikiz emkinim senin: ben. o da diyor, bana: evet, böyle bir şeyi ansıyorum, yine de, hep. elbette, ben de ansıyorum, hepisi belleğimde benim: şimdi bile, diyorum çiçeğime: beni yalnız koma, sakın gitme. böyle konuşma aramızdaki. Akşam iniyor güneşli bahçeye. Onopordum acanthium.--; ağacın biraz uzağında, birazcık. dikeniyle kanatıyor beni: kanayan, durma kanayan beni: benim kanımı kanımla kanatıyor, böyle işte: kanıyorum:kanmak değil bu; kanamaktır cancağazım: kanamak. yükümü taşıyan gün, günün yorgunluğunu taşıyan günün hüznü, yükümü al, diyor bana:yükünü al: çiçek dolu yükünü al. yükümü alıyorum: onopordum acanthium, centauera cyanus yükümü. akşam indi; gün akşamlıdır, çünkü: güneşli bahçede de gün akşamlıdır, can gözüm, canan gözlerim: begonya,şeflare, menekşe, sardunya, fesleğen kokan bahçede. ya, demek ki böyle bu: hayat, işte: günlerin, köpüğü; alıp götürdüğü. getirdiği sonra günlerin. bir ses. sessizlik sonra: yağmurcuk, balkonda miyavlıyor.— |