Back to Main Page

Back to Main PageSon SayıÖnceki SayılarEditörlerİletişim



Editörden

13. İstanbul Fotoğraf Günleri

5. Fotoğraf Sempozyumu

Ankara'da İlk Fotoğraf

Intermizah

Karanlık Oda Teknikleri

Fotoğraf Üzerine Notlar

Uzağa Gitmek İsteyen Yüz

Sanat ve Sanatçı Üzerine Bir Deneme

Bir Ayrıntı

Çerçevenin Saydamlığı

Camera Obscura

Küçük Bir Kamera Obscura Hikayesi

Sürrealist Fotoğraf

Doğa Fotoğrafçılığı

Hayat kurtarmak mı, fotoğraf çekmek mi ?

Kitaplık

Özel Efektler

Anlam ve Mecaz

Mavi Piramit 7557 Grubu

Negatifadam

Portfolyo; Melih Şahin

Portfolyo; Tahir Ün

Portfolyo; İsa Özdemir

Linkler



Sayı 2

ÇERÇEVENİN SAYDAMLIĞI

Fotograf diger geleneksel gorüntuüerin aksine, sentezden çok secim'e (selection) dayali bir görüntü üretme biçimidir. Fotografci görüntüsünü varolandan seçerek olusturur. Bu tür temel bir siniflama, fotografin çerçevesi ile olusturulur. Çerçevenin içine nelerin dahil edildigi, görüntünün anlamini direk olarak belirleyen unsurlardir. Baska bir deyisle, Çerçevenin içindeki ögeler degistikce görüntünün anlami da degismektedir. Görüntü çerçevesi içine dahil edilen ögeler arasinda kendiliginden bir iliski kurulur. Çogunlukla bu iliski sözkonusu ögelerin gerçeklik içindeki baglamlarinin olusturdugu iliskilerden farkli olarak ortaya çikar Fotografci eger kalabalik içinden yalnizca iki kisiyi Görüntü çerçevesine dahil ederse, artik bu kisiler arasinda gerçekte varolmayan ancak, ögelerin yeni baglami acisindan geçerli olabilecek bir iliski baslamis olur. John Hillard'in unlu Cause of Death serisi, çerçeveleme olgusu ve görüntünün anlami arasindaki iliskiye uygun bir örnektir.

Gercekligin içinde ortaya çikan 'anlamlar çok boyutlu iliskilerin ürünleridirler. Daha çok olay ve nesnelerin yalnizca görünümlerinde sakli oldugu düsünülen bu yapilar, görünümlerin çok ötesinde farkli iliski boyutlarinda ortaya çikarlar Söz konusu görünümlerin içinde gelistigi tarihsel baglam - (temposal/historical context) - anlamin temel belirleyici unsurlarindandir. gerçeklik içindeki anlam yapilarinin temel olarak kültürel ve ideolojik kodlamaya tabi oldugu söylenebilir.

Fotograf görüntüsü gerçekligin içinden yalnizca bir bölümünü kendisine konu olarak alir. Bu çekim anindaki "çerçeveleme" davranisiyla gerçeklesir. Gerçeklik fotograf görüntüsünden her zaman daha fazladir (larger). Kendi içinde anlam açisindan tutarli bir bütündür. Fotograf görüntüsü bu gerçeklik yapisina dahil degildir ve kendiliginden çerçevelenmeye hazir beklememektedir. Çogu zaman konunun herhangi bir biçimde çerçevelenmesi ile ilgili olarak fotografi çekenin karsisina çok fazla sayida seçenek çikar Ancak daha sonra olusan kendi yapisiyla sözkonusu gerçeklige katkida bulunabilir, onun içinde yer alabilir. Bir fotografin kendi görsel sinirlarini çizen fotografik Çerçevenin önemi, baska bir fotografin fotografi çekildiginde daha belirginlik kazanir. Bu durumda herhangi bir fotografin konusunun iki boyutlu baska bir fonograf mi, yahut da gerçekligin kendisi mi oldugu sorusu eger aksini kanitlayacak bir görsel ipucu yoksa daima cevapsiz kalir. Ancak Çogu kez fotografin gösterdikleri açisindan da böyle bir sorunun sorulmasinin bir önemi yoktur. Böylelikle fotografin fotografi (photograph of photographs) isaret ettigi gerçeklikle ister istemez ayni düzleme gelir.

Gerçeklik, fotografa konu edilen bölüm disinda da anlamli bir süreklilik gösterir. Bu süreklilik yalnizca akip giden fiziksel zamanla ilgili degildir, ayni zamanda mekansal ve ayni zamanda anlam açisindan da geçerli olan bir sürekliliktir. fotografi çeken kimse bu süreklilik içinden bir bolumu görüntüsüne konu olarak seçer. Bu anlamda her fotograf görüntüsünün belli sinirlari vardir. Fotografik Görüntü çerçevesinin sinirlari bir anlama kavusacak bazi ögeleri, yasanan siradan gerçeklikten ayirdigi için önemlidir. "Karmasik bir kesme eylemi" olarak da nitelenebilecek bu fotograflama davranisiyla elde edilen parçanin özellikleri butun içinde korumus oldugundan da farkli bir yapiya dönüsür.

Fotograf çeken kimsenin butun teknik süreç boyunca belki de verdigi en önemli karar bu asamada ortaya çikar Bu karar ayni zamanda bir isleten olarak fotografçinin aygitla birlikte ve aygita karsi girismis oldugu mücadelenin en somutlastigi noktadir. çerçeveleme karari bir ölçüde fotografin teknik surecinin sonuna kadar varligini korur. Diger asamalarda farkli iliskileri, farkli anlamlari sonuçlayacak degisik Görüntü düzenlemelerine gidilebilse dahi, bu tur eylemler hep verilen ilk çerçeveleme sinirlari içinde gerçeklesmek zorundadir.

Fotografik Görüntü çerçevesi, geleneksel görüntülerin ve diger teknik görüntülerin (sinema, video vb.) sahip olduklarina oranla önemli yapisal farkliliklar gösterir. Geleneksel görüntüler sözkonusu oldugunda, Çerçevenin yalnizca içi önem kazanir. görüntünün kendisi bu sinirlar için (conceived).

Bu tur görüntüler kendi çerçeve sinirlari disindaki uzantilari ima etmezler. görüntünün kendi çerçevesinin disina tasmasi da sözkonusu degildir. Bu açidan kendi içlerinde bütünlüklerini koruduklari, çerçeve sinirlari disindaki bazi olasiliklari sorgulayacak birtakim durumlarin dogmasina gerek birakmadiklari sonucuna da kolaylikla varilabilir. Görüntü ögelerinin de bu baglam disinda varliklarini herhangi bir biçimde sürdürdükleri söylenemez. Sözkonusu çerçeve sinirlari icinde ve orasi için yaratilirlar. Bu sinirin disina çikan bir iliskiden de sözetmek mümkün degildir.

Teknik görüntülerin çerçevelenmesi sözkonusu oldugunda durum daha farklidir Teknik görüntülerin üretilme biçimi ve buna bagli olarak, gerçeklikle olan yakin iliskileri konunun çok özel bir hal almasina neden olmaktadir. Ister geleneksel görüntüler, isterse teknik görüntüler sözkonusu olsun, çerçevelemenin her zaman belli bir niyet dogrultusunda olusturuldugunu söylemek yanlis olmayacaktir. Teknik görüntüler aygit tarafindan "secim" (selection - özellikle fotograf sözkonusu oldugunda) üretilirler. Bu tur görüntülerin, görüntüye kaynaklik eden gerçeklige göre konumlarinin ne oldugunun arastirilmasi da dogaldir. çerçeve içine dahil edilenler her zaman "fazla olan" (larger) dan seçilirler. görüntüler izlendiginde de yapilan bu secim ve gerisindeki niyet çoklukla bilinç düzeyinde degerlendirilir. Çerçevenin cindekiler beraberinde nelerin ve niçin disarda birakildigi sorusunu da kendiliginden gündeme getirirler. Sinema bu konudaki gerçek niyetini gizlemekte daha basarilidir.

Fotografik çerçeve, fotografi çeken kimse tarafindan bazi ölçütlere bagli olarak olusturulur. Ancak bu eylemin arkasindaki niyetin varligi da yadsinamaz. çerçeveleme karari fotografi çeken kimse tarafindan, fotograf makinesinin konumuna, görüs açisina bagli olarak verilir. Bu da sonsuz sayidaki bileskeler içinden bazilarinin seçimini gerektirir. Aygit programi dahilinde isletenin iradesinin en fazla belirginlestigi asama olarak da görülebilir. fotografi çeken kimse içinde bulundugu gerçeklikten bir bölümünü bu çerçeve içine dahil eder. Bu ögeler özgün baglamlarindan koparilarak, daha farkli anlamlar doguracak yeni bir iliski içine sokulurlar.

Fakat fotografik Görüntü, üretim biçimi ve dolayisiyla gerçeklikle olan siki baglari nedeniyle her zaman çerçeve disinda biraktiklarini neredeyse gösterdikleriyle es düzlemde gündeme getirir. Bir fotograftaki bina görüntüsü hakkinda her zaman su sorular sorulabilir; binanin arkasinda ne vardir, binanin önünden devam eden sokak nereye çikmaktadir, yaninda hangi yapilar bulunmaktadir veya bu yapi nerededir vb... Bu sorular sözkonusu fotografin gösterdiklerinden çok çerçeve disinda biraktiklari/göstermedikleriyle ilgilidir. Çogunlukla geleneksel bir Görüntü için geçersizdirler.

Sinemada "çerçeve" hareketlidir. çerçeve konu ile birlikte, yada mekan içinde ayni çekim içinde hareket eder veya ard arda gelen çekimler farkli çerçeveler olustururlar. Bir çekimde çerçeve disinda kalanlari, bir sonrakinde baska acilardan göstererek olasi sorularimizin cevabini verir. Herhangi bir eksiklik duygusunun yasanmasina olanak tanimaz. Ve kosulsuz onun düzenledigi pencerelerden izlememiz gerektigini yumusakça dayatir. (or.:dikis kurami vb.,). çerçeve disinda kalanlarin farkina varilmasi bu konuda bir takim sorularin dogmasi o görüntünün güvenirligine, belli niyetler dogrultusunda secim'e dayali bazi kurgularin yapilmis oldugu gerçegini de açiga cikarir. özellikle sinemada bu tur kaygilarin dogmamasi gerekir. Izleyicinin dayatilan "görüs"u mümkün oldugunca sorgulamasiz kabul etmesi ve tecrübesini de ona göre düzenlemesi beklenir.

Dolayisiyla eksiklik duygusu fotografik çerçevedeki gibi yasanmaz. Izleyicinin çerçeveleme islemi arkasindaki niyetin farkina varmasina izin verilmez. Kamera hareketleri ve konumunun her çekimde farklilasmasi bu güvenirligi ve nesnelligi saglar.