Açilisini, Kültür Bakani Sn. Istemihan TALAY'in yaptigi sempozyumda, AFSAD baskani Sn. Ali Riza AKALIN'in, fotograf ve dostluk kokan konusmasinin ardindan, Sn. Riza ARAT da fotograf sempozyumlarinin tarihi gelisimini anlatan, nostaljik ve duygulu bir konusma yapti.

Iki gün boyunca, fotograf ile ilgili pek çok konuyu dile getiren, tartisan, katilimcilar ve izleyiciler, 25 Ekim Cumartesi aksami da, sempozyum yemeginde bir aradaydilar. 4. Sempozyumdan bu yana geçen bes yillik aradan sonra, tekrar birarada olmak, katilan herkesi mutlu etmis görünüyordu. Öncelikle, sempozyuma Ankara disindan katilanlarla, hos geldin sohbetleri yapildi. Sempozyumdan sempozyuma bir araya gelenler, bu etkinliklerin önemini daha da coskulu vurguladilar.

Sempozyumda, 16 bildiri, iki dia gösterisi, bir de, bildiri adi altinda, görüntü ve sözün birarada kullanildigi, (her sempozyumda konusma yapmasina alisik oldugumuz, ancak bu kez, "fotograflarim konussun" diyen) Sn. Gültekin ÇIZGEN'in gösterisi yer aldi. Aktarilan bildirilerde, fotograf dernekleri ve örgütlenme sorunlari, fotograf egitimi, fotografta degisik yorumlar, yaraticilik, vb. konulara deginildi.

Bu sempozyumda, önceki sempozyumlardan tanidigimiz simalarin ( az sayida da olsa ) yaninda, yeni yüzler de vardi. Özellikle üniversitelerden katilimin yüksek oldugunun söylenmesi sevindiriciydi. Bildirilerin bazilari ilginç ve yararli bilgiler içeriyordu. Bazilari ise, kitaplardan derlenmis veya bilinen konulari tekrarlar nitelikteydi. Bir fotograf sempozyumunda, fotograf ile ilgili yeni gelismeler, fotografin ülke genelindeki durumu gibi konularin yer almamasi ve ayrica bir fotograf sergisinin olmamasi da ilginçti.

Önceki sempozyumlardan tanidigimiz, Sn. Ahmet Öner GEZGIN, bildiri sunmak yerine, MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Fotograf Bölümü ögrenci çalismalarinin yer aldigi bir dia gösterisi sundu ve konulara sorulari ve fikirleri ile katkida bulundu. Sn. Nevzat ÇAKIR, fotograf sevgisi ve özveriyi anlatan bir bildiri sunarken, Sn. Cengiz ÖZAKINCI, fotografin yanlis kisilerin ellerinde, amacinin disinda kullanimindan söz eden bir makale sundu. Sn. Handan TUNÇ, Fotograf Egitimi adi altinda sanat egitimini anlatan, oldukça kuramsal ve uzun bir bildiri ile katildi. Sn. Simber ATAY da, fotografta peyzaji anlatan, teknik ve kuramsal kavramlarin bolca kullanildigi bir bildiri sundu. Sn. Adnan ATAÇ yaraticilik ile ilgili bir konusma yaparken, Sn. Hasip PEKTAS fotografin exlibris sanatinda kullanimini anlatti. Sn. Mehmet Arslan GÜVEN ise bildiri sunmamasina karsin, sorulari ve düsünceleri ile bazi bildirilerden daha çok katki verdi denilebilir. Sn. Özcan YURDALAN'in Gezmek ve Fotograflamak isimli bildirisi ise, herhalde, fotografçilarin gezmeye olan düskünlügü nedeniyle olsa gerek, çok ilgi çekti. Benim bildirim ise, Türkiye genelinde, fotograf egitimine duyulan ihtiyaci ve sorunlari ortaya koyan bir arastirmaydi. Sn. Merter ORAL, Dora GÜNEL ve Ibrahim DEMIREL de, yine oturum baskanligi yaparak renk kattilar. vs.vs.vs...

Sempozyum süresince, orada bulunan herkes, fotograf konusmaktan mutlu, sunumlar ve tartismalardan yararlanmis oldular hiç süphesiz. Bu nedenle, bu etkinligi düzenleyenlere ve emegi geçenlere tesekkür etmek gerekir. Fakat benim gibi, daha önceki sempozyumlari izleyenlerin içinde, garip bir burukluk ve sizi vardi. Bir seyler eksik gibi geliyordu. Ama ne? Böylesine önemli ve az sayida yapilabilen bir etkinlige katilanlarin sayisina bakinca, içimdeki aci daha da derinlesti. Azaliyor muyduk? Giderek eksiliyor muyduk? Yeni katilanlar olmadi mi aramiza? Olduysa neredeydiler?

3. ve 4. sempozyuma katilanlar hatirlayacaklardir; Ankara disindan katilanlar, beklenenden daha çok oldugu için, pek çok konugumuzu, evlerimizde zevkle agirlamistik. Ankara'da yasayan ve benim tanidigim fotografçilardan ise katilmayan oldugunu animsamiyorum. Ve o sempozyumlardaki sunumlardan, heyecanli tartismalardan ve sohbetlerden ne çok sey ögrenmistik. Çogu, halen süren ne çok dostluklar kurmustuk. Bugün daha çok oldugumuzu düsünürken, yaniliyor muyduk? Yoksa, birbirimize olan bagliligimiz, birlik ve beraberligimiz yok mu olmustu? Yoksa, artik gelismiyor muyduk, ilerleme kaydetmiyor muyduk? Yoksa söyleyecek sözümüz mü bitti?

Bir taraftan, fotograf adina biraraya gelmenin sevincini ve çoskusunu yasarken, diger taraftan da, orada olmasi gerektigini ve bilgilerinden, tecrübelerinden yararlanacagimiza inandigim, fotografa yillardir emek veren fotograf dostlarinin yüzlerini ve aramiza yeni katilan heyecanli yüzleri arayip bulamamanin buruklugu içinde geçti, 5. Fotograf Sempozyumu. Peki ama, neden yoklardi digerleri? Bu etkinligi düzenleyenlere de, gelmeyenlere de, sormak gerekmez mi bunu? Çünkü bir avuç oldugumuza, bir avuç kaldigimiza inanmak zor ve agir geliyor bana...

Bundan sonra gerçeklesecek fotograf etkinliklerinde, fotograf dostlarinin daha çogunu birarada görmek dilegiyle...