ASLOLAN SANATTIR
(İster fırça ile yapılsın ister objektifle)
Her sanat dalı farklı araçlar
kullanmayı gerektirir. Sözcüklerle şiir yazarsın, taş yontar,
tunç döker, heykel yaparsın. Çamurla seramik, boyayla resim,
objektifle fotoğraf yaparsın. Önemli olan kullanılan araç değil,
ortaya çıkan üründür. Heykeli heykel, şiiri şiir, fotoğrafı
fotoğraf, resimi resim yapan değerlerdir önemli olan.
Araçlar kadar üretim süreci de
önemlidir. Bir ressam bir resimle aylarca uğraşabilir; çizer,
boyar, bozar, yeniden başlar. Mermerin içindeki heykeli ortaya
çıkarmak için bir heykeltraş aylarca çekiç sallayabilir.
Üretim süreci karşılaştırıldığında
fotoğraf sanki saha az bir çabayla üretiliyormuş gibi gelir
insana. Gerçekten öyle mi ? Elbette değil. Öyle olmadığını İbrahim
Demirel'in fotoğraflarına baktığımızda çok daha somut olarak
görebiliyoruz. İbrahim Demirel vizörden doğaya bakıyor, çerçevesini
belirliyor, yılların birikimiyle açısını, ışığını ayarlıyor.
Deklanşöre basarak anı ve mekanı donduruyor. İbrahim Demirel'in
gözüyle çerçevelenip sabitleştirilen görüntüler, fotoğrafın
sanat olup olmadığının tartışıldığı ülkemizde, kafalardaki belirsizliği
aydınlatıyor. İbrahim Demirel resimle yarış içine girmeden,
müdahalelerle fotoğrafın sınırlarını zorlamadan, fotoğrafı fotoğraf
olarak değerlendirip kendi kulvarında yetkinleştiriyor. Hepimizin
gördüğü ağaç, tarla, insan ve cümle doğa İbrahim Demirel'in
belirlediği çerçevelerle karşımıza geldiğinde, artık birer belge
değil, birer sanat eseridir. Başta resim olmak üzere nitelikli
sanat eserlerinden aldığımız tadı, duyduğumuz heyecanı, bu fotoğraflarda
da hissedebiliyoruz. İbrahim Demirel, fotoğrafları ile estetik
duygularımızı okşuyor, bizi düşünmeye zorluyor, önümüze yeni
pencereler açıyor. Bunu yaparken de altın arayıcısı gibi doğanın
özünde gizli olan güzelliklerini araştırıp buluyor, büyük ustalıkla
tespit ediyor ve birer sanat eseri olarak bize sunuyor.
İbrahim Demirel'in doğa fotoğrafları
bir ressam olarak beni derinden etkiledi. Bütün meslektaşlarımın
da aynı etkiyi alacağını sanıyorum.
HABİP AYDOĞDU