CİDDİYET
Tacettin Teymur
BİR BELGESEL
İLGİNÇ BİR CANLI TÜRÜ: FOTOGRAFİKUSLAR
Fotografikuslar genellikle toplu
halde yaşarlar. Dışardan bakılınca normal insanlardan pek farkları
yoktur. Boyunlarında ağır makinalar taşıdıkları için hafif öne
doğru kambur olarak yürürler. Bunlardan tek yaşayanlara da rastlanır
ama herhangi bir etkinlik yapacakları zaman yine topluluklarına
dönerler çünkü; dilleri biraz farklı olduğu için ! diğer insanların
onları anlamayacağını düşünürler.
Akşamları ve hafta sonları dernek
denilen yerlerde toplanıp sergi ve gösteri denilen grup ayinlerini
gerçekleştirirler. Seyahat etmeyi çok severler.Yaz kış soğuk,
sıcak yağmur kar demeden sürekli gezerler. Onlar için; yatacak
yer, yiyecek yemek önemli değildir önemli olan konu ve ışıktır.
Her türlü zorluğa karşı dayaklıdırlar.
Gelişmeleri farklıdır. Kimi çok
hızlı gelişirken kimileri çok uzun zaman geçmesine karşın gelişemezler,
gelişemeyenler bir süre sonra izleyici fotografikus konumuna geçer.
Fotografikuslar eleştirilmedikleri zamanlar çok uysal davranırlar.
En çok hoşlandıkları sözler "A harika.. çok güzel olmuş..
ne güzel yapmışsın. Bu ışığı nasıl yakaladın…" gibi sözlerdir.
Fakat yanılıp da onları eleştirirseniz bir daha sizinle asla dost
olmazlar.
Genç fotografikusların gelişme süreci ise şöyledir: Kurs denilen
bir evreden geçen fotografikus olmaya adayları bu evrede bu işin
nasıl yapılacağını öğrenip kalır ya da nasıl yapılamayacağını
öğrenip giderler. Kalan adaylar usta bir fotografikus nezaretinde
ilk sergi ayinlerini gerçekleştirip fotografikus olmak için ilk
evreyi geçirirler. Bu evreden sonra başıboş kalan genç fotografikuslar;
karşı cins, evlilik, iş, okul, başka uğraşlar gibi tuzaklara yakalanıp
telef olurlar. Fotoğrafta ve derneklerde kalabilen fotografikuslar
bir süre sonra atölye grupları, çalışma grupları gibi gruplara
takılıp kendilerini geliştirirler daha sonra ilk gösterilerini
yapıp bir süre ayakları yerden kesilip havada uçarlar ama bu uzun
sürmez bir süre sonra tekrar yere inip eski gruplarına dönerler.
Fotografikuslar birbirine muhalefet etmeyi çok severler birlerinin
arkalarından konuşurken en çok sevdikleri söz "Bırak onu
yahu, ne anlar o fotoğraftan" dır. Muhalefeti abartıp derneklere
küsen ve bir daha uğramayanlar yanında küskünlerin bir araya gelip
başka dernekler kurduğu da olur. Sanatçı kişilikleri güçlü olan
fotografikusların hayal güçleri de fazladır çoğu en iyi fotografikus
olmak, uluslar arası tanınmak çeşitli unvanlar almak derneklerini
bir araya getirip güçlü olmak gibi şeyleri hayal edip dururlar.
Fotografikuslar içinde zamanla çeşitli
türler oluşmuştur; siyah/beyazcı, doğacı, kreatifci, yarışmacı,
gösteri yaparcı, muhalefetçi, renklici, dernekçi, öğretici gibi
isimler alan bu türlerin uzun ve yorucu bir araştırmadan sonra
bilim adamlarınca ne yaptıkları anlaşılmıştır. Şimdi bunları kısaca
tanıyalım:
Siyah/beyazcılar: Sadece
siyah beyaz çalışırlar. Doğada başka renk olmadığını savunurlar.
Doğacı: Sadece doğa fotoğrafı
çekerler. İnsanları doğanın bir parçası saymadıkları için insanları
karelerine yanaştırmazlar. Çektikleri fotoğrafları da doğanın
bir parçası olmadıkları için insanlara değil börtü böceğe gösterirler
saydam gösterilerini dağ başlarında geniş ovalarda yaparlar.
Kreatifci: Henüz tam olarak
ne yaptıkları anlaşılmamıştır. Kendilerine sorduğumuz zaman "Tabi
anlamazsınız biz sizin anlayamayacağınız fotoğraflar üretiyoruz"
derler. Bu gruptakilerin öldükten sonra anlaşılacakları düşünülmektedir.
Yarışmacı: Sadece yarışma
için fotoğraf çekerler, bunları ellerinde sürekli yarışma şartnameleri
ile görürsünüz, onlar için en iyi yarışma en çok para ödülü olan
yarışmadır. Sürekli yarışmalar için fotoğraf çektiklerinden belli
konuda fotoğrafları yoktur.
Gösteri yaparcı: Bu gruptakiler
sergi baskı vb fani işerle uğraşmazlar bir yere gittikleri zaman
ya da birikimlerini tamamladıkları zaman bir gösteri yaparlar.
İnsanlara sağlarını sollarını ya da gününü gösteren tiplerle ilgileri
yoktur.
Muhalefetçi: Önce dernek
yönetimlerine daha sonra fotoğraflara çerçevelere, paspartulara,
yarışmalara çevreye sürekli muhalefet ederler. Eleştirdikleri
konular üzerinde somut bir öneri getirdikleri henüz olmamıştır.
Kimse onlara muhalefet yapmasın diye fotoğrafta üretmezler. Dernek
yönetimlerine de girmezler.
Renklici: Karanlık odayı
ve baskıyı sevmedikleri için sadece renkli çekip onları bastırıp
sergi açarlar. Dünya onlar için çok renklidir sürekli bol renkli
elbiseler giyerler bu hareketlerinin nedeni henüz anlaşılamamıştır.
Dernekçi: Sürekli dernek
yönetiminde bulunan bu kişiler başka bir şeyle uğraşmaya fırsat
bulamazlar. Ara sıra akıllarına gelip fotoğraf çekmek istedikleri
zaman mutlaka dernekle ilgili bir iş çıkar ve hep daha sonraya
ertelerler. Yönetimden çıkmak istekileri zaman kesinlikle buna
izin verilmez. Bir yolunu bulup çevreleri tarafından tekrar yönetimlere
sokulurlar onlar dernek sorunlarıyla uğraşırken diğerleri rahat
rahat fotoğraf çekerler.
Öğretici: Bu tipler derneklerde
sürekli kurs veren tiplerdir. Zamanlarlarının çoğunu okumak ders
vermek için harcarlar herkese nasıl fotoğraf çekileceğini anlatırlar
ama kendileri bir türlü fırsat bulup çekemezler tam bir gezide
çekim yapmak için heveslenseler bile etrafındakilerin hemen gelip
"bu fotoğraf nasıl çekilir? bu makina nasıl çalışır? bu film
nasıl takılır?" gibi sorularına cevap vermekten çekim yapamazlar
bu tiplerden her dernekte bir kaç tane bulunması gerekmektedir.
Bunlardan artık fotoğraf üretmeyip
sadece laf üretenler de Hoca, Üstat, Eleştirmen adlarıyla adlandırılırlar.
Bir çok doğal ve maddi nedenden
dolayı sürekli sayıları azalan fotografikusların koruma altına
alınması düşünülmektedir.
|