Kaktüs
Ali Rıza Akalın
- "İĞNE'Yİ
KENDİMİZE BATIRMAK"
- ÇEVRE
"İĞNE'Yİ
KENDİMİZE BATIRMAK"
Ülkemizin her alanında yaşanan olumsuzluklar;
sadece politikacıların suni umut tacirliği ile örtülmeye çalışılıyor.
Basın; büyütemediği pastadan en
büyük payı alabilmek için, toplum değerlerini tırmalayarak vahşet
görüntüleri oluşturuyor.
Bir avuç insanın çıkarına hizmet
eden futbol; büyük bir bölümümüzü uyutuyor. Azınlığın kin ve nefretini
sunacağı arenalar yaratılıyor.
Kapitalizm; en az değeri ödeyerek
en çok ve ucuz reklem materyali elde etmenin kapanlarını kurup,
sanatçıyı sömürüyor.
Devlet; kendisinin oluşturduğu kuralları
yine kendisi, sakız gibi çiğneyerek, toplumu içinden ipeği alınmış
kozalara dönüştürüyor.
Dernekler; sırça köşklerinin içine
çekilmiş, sadece "güzel" diye tanımlanan ürünler yaratılarak
"sanatçı" olunabileceği gibi bir imaj yaratıyorlar.
Peki bütün bu toplulukları oluşturan
birey ne yapıyor?
Birey: Yani ben, yani siz.
Bir ilke çerçevesi oluşturmaksızın,
katılım koşullarının saygın olup olmadığına bakmaksızın, toplumsal
yarar aramaksızın, sadece kazanmak, bir kez daha kazanmak ve hep
kazanmak düşüncesi içinde bai yarışmadan diğerine çekirgeleşiyoruz.
Kazanmayı her şeyin üzerinde bir
değer olarak hedeflemiş olanlarımız, bu yolda kural tanımazlıklarını
da açıkça ve çekinmeden sergiliyorlar.
Sonuçlar açıklandığında ise, mutlu
azınlığa karşın, mutsuz çoğunluk oluşuyor. Sergi açılıp, katolog
yayınlandığında Cadı Kazanı'nın altını, ödül alan yada alamayan
fotograflarla doldurup çıkarıyoruz kirbiti. Ateşin harı gidince
de sıra juri üyelerine geliyor. Onlar da alevden nasiplarini alıyorlar.
Tek masum var. Ben. Biz. Hiç kimsenin
iğnenin ucunu kendisine batırmaya niyeti yok.
Oysa; "DAHA ÖNCE, HERHEANGİ BİR YARIŞMADA ÖDÜL ALMIŞ YADA
SERGİLENMİŞ FOTOGRAFLAR BU YARIŞMAYA KATILAMAZ" gibi çok
açık ve net bir ifadeye karşın, daha önce önemli bir yarışmada
"SERGİLEME" değeri kazanmış bir fotografımızı aynen
gönderiyoruz. Birimiz, eski fotografımıza "yeni" kadraj
yaparak, bir diğerimiz "renkli" yi siyah-beyaza dönüştürerek
sığ sulara olta salıyoruz.
Hepimiz bilerek yaptığımız her yanlış
sonrasında; "Bu aldatmacanın karşılığını nasıl ödeyeceğim?"
diye kendimize sormalıyız. Zira önünde yada sonunda bir bedel
ödemek (özellikle manevi) kaçınılmaz olacaktır. The British Council'ın
"GENÇLİK" konulu yarışması buna örnek.
Sergide, fotograf yerine, konuyu
açıklayan ve kınama içeren bir yazı sergileniyor.
Bugün bu olay nedeniyle bir isim telafuz etmeyeceğim. Ancak bunun
son olması dileğimdir. AKSİ durunda her kim olursa, ismini beyaz
düzlemler üzerinde okumya hazır olsun.
Hepimiz, uğraş verdiğimiz bu sanat
dalının saygınlığını koruyup ~ yükseltmek ile sorumluyuz.
Çok kısa zaman içinde; "FOTOGRAF
makinasını getir de biraz RESİM çekelim" diyen dilleri biberlemeliyiz.
ÇEVRE
Eğer bir suç ise, peşinen kabul
ediyorum: Ben ülkemin geleceği ile ilgili olarak "Umutsuzlar"
sınıfında olanlardan biriyim.
Bu sınıfta olan ben, bir küçük kıvılcım
gördüğümde "Umutlu" olanlardan daha çok heyacanlanıyorum.
Bir üst yapı kurumu olan sanat,
toplumumuzun zor günlerinde varlığını sürdürmek, hatta daha aktif
olmak, inadına var olmak zorundadır. Zira toplumumuzun hayat damarlarından
birini sanat besliyor.
Sanatı; bireyin var oluşunu en önemli
nedeni olarak görüyorüm. Elinin izi dünya yüzeyine bırakmayan
kişi yaşamış bir canlı mıdır?
Büyük ozan Aşık VEYSEL, toprağı
tanımasaydı, kendiside yok olurdu. Hayrettin KARACA gelecekte
de var olamak için yeşil çayırlara imza atıyor. Sayın Orhan KURAL
üzerinde yürümediği asfaltın temiz olması uğruna hastanelik olmayı
göze alıyor. Yakın geçmişte, gökten yağmur suyu yağardı ve ben
o havada yürüyerek eve gelen babamın ayakkabılarında çamur arardım.
Dünyanın belirgin bir biçimde ıslandığını hissetmeyeniniz var
mı? Mart "cool erkek" karakterini terk etmiş gözüküyor.
Kedilerin mevsim falan dinledikleri yok. Sorumsuzca ürüyorlar.
Bunlar ve bunun gibi normal ~ a
normal değişimleri doğanın tepkisi olarak algılıyorum. Böyle düşünen
kişi ve kuruluşların var olduğunu da biliyorum.
Bu kuruluşlardan biri de; ÇORUM
ÇEVRE KORUMA VAKFI. Çevre konusuna dikkat çekmek gibi ilk amaçtan
sonra fotograf sanatına katkıda bulunmak ve görselliğin etkisinden
yararlanarak arşiv arşiv oluşturmaya yönelik bir fotograf yarışması
düzenlemişler.
Yarışmanın bir konu başlığı altında
yapılıyor olması sanatçıyı; konuyu algılama, araştırma, uygulama,
sonuçlandırma ve sunma gibi aşamalardan geçiren ve bu yollada
gelişmesine katkıda bulunması açısından önemlidir.
Öte yandan konu; toplumsal sorun
boyutunda olması nedeniyle, geniş kitleleri ilgilendirmektedir.
Bu bilinç içindeki vakıf yönetimi de konuya salt ÇORUM ili ile
sınırlı tutmamıştır.
Bir başka önemli gelişmede; Juri
Gerekçeli Raporu'nun yazılacağı ve tüm katılanlara gönderileceğinin
net bir biçimde ifade edilmiş olmasıdır. Bu karar özlediğimiz
bir gelişmedir.
Juri oluşumunun, oldukça geniş bir
platformdan yapılması olumlu artı puan değerinde.
Çeşitli ve saygın ödüller ile de desteklenmiş olan yarışma, desteklenmeyi
hak ediyor diye düşünüyorum.
Gelecekte yapılacak, yarışmalara
örnek olabilecek bu etkinliğe katılmanızı öneriyorum.
Form, corumcevre@superonline.com
e-mail adresinden istenilebilir.
Kalın Sağlıcakla,
|