Vize
uygulamayan tek Avrupa ülkesi olan Malta Akdeniz'de Sicilya'nın
güneyinde, üç adadan (Malta, Gozo, Comino) oluşan bir cumhuriyet.
Yaklaşık üç yüz bin nüfuslu bu ülke, denizaltı güzellikleri, yabancı
dil okulları, temiz ve ılık havası ve M.Ö. 5000 yılına kadar giden
tapınakları ve ortaçağ yapıları ile turistlerin ilgisini çekmekte.
Sahilleri Türkiye'nin sahilleri kadar güzel olmasa da turistik
tanıtımın iyi olması ve denizinin temizliği çeşitli ülkelerden
tur şirketlerinin burayı tercih etmesine neden oluyor. Kendilerine
ait Arapçaya benzeyen Malta dili ana dilleri olmakla birlikte,
bir çok yerde İngilizce, Fransızca ve İtalyanca konuşuluyor.
Malta
Havayolları'na ait bir uçakla, toplam 316 kilometre kare olan
bu ülkenin başkenti Valetta'ya ulaşıyoruz. 1565 yılında Kanuni
Sultan Süleyman döneminde, 40 bin yeniçeri ile Malta kuşatılır.
İkinci bir kuşatmaya hazırlık olarak bugünkü Valetta'nın görünümünü
oluşturan surlar ve kaleler inşa edilir.
İkinci
Dünya savaşı sırasında bombardımanlarla tahrip olan Valetta, birbirini
izleyen onarım çalışmaları ile eski mimari dokusunu kazanmış.
Cumbalı evler, dar sokaklar, saraylar, kilise ve katedraller kentin
göz alıcı mimari dokusunu oluşturmakta.
Sarı
malta taşından yapılmış evlerde dikkati çeken bir diğer özellikde
kapı kulpları ve kapı kenarlarında yer alan süslemeler ve fenerler.
1530
yılında Rodos adasının Türklerin eline geçmesiyle şövalyeler zamanla
bu adalara yerleştiler. Liderleri Jean de La Valette komutasında
1565 yılında Osmanlı kuşatmasına direndiler. Adanın bilinen tarihi
M.Ö.5000 yılına kadar gitmekte. Gozo adasında yer alan ve günümüzden
7000 yıl öncesine giden Ggahtija mutlaka görülmesi gereken yerler
arasında.
Tam
bir ortacağ kenti olan Mdina tüm özellikleriyle korunmuş ve geçmişi
4000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Malta'nın en fazla turist çeken
bölgelerinden biri.
Malta'da
St.Julian ve Qawra önemli sayfiye ve eğlence yerleri. Otellerin
ve alışveriş merkezlerinin büyük bir kısmı bu bölgelerde yer almakta.
İtalyan Arap ve Avrupa mutfağından etkilenen Malta mutfağından
değişik örnekler bu bölgelerde
yer alan lokantalarda sunulmakta.
Malta'nın
en karakteristik özelliklerden biriside otobüsleri. Eski model
ama son derece bakımlı olan bu otobüsler ile adanın her yerine
ulaşmak mümkün. En uzak mesafe 45-50 dk sürüyor. Bununla birlikte
araba kiralamak hesaplı Ama
unutulmaması gereken bir nokta trafik sağdan işliyor.
Her
üç adada da Malta'nın bir simgesi haline gelmiş olan kaleler var.
Turizmden
sonra balıkçılık adanın en büyük gelir kaynağı. Marsaxlokk köyü
1565 yılında Osmanlıların karaya ilk çıktıkları yer olarak biliniyor.
Bu kasabada Malta'nın bir diğer simgesi haline gelmiş olan gondolumsu
kayıkları görmek mümkün. Özellikle ünlü Malta dantelleri bu kasabanın
tezgahlarında görülebilir.
Malta'nın bir diğer adası olan Gozo'ya Cirkewwa'dan kalkan feribotlarla
1 saatte ulaşmak mümkün.
Gozo
adası daha bakir ve doğal güzellikler yönünden de daha çekici.
Ada Büyük limanı ve katedralleri ile dikkati çekiyor.
Malta'nın
3. ve 2.5 kilometre karelik küçük adası Comino oldukça ıssız.
Bu adaya daha çok su altı sporları ve dalış için gelenler oluyor.
"Blue Lagoon" adı verilen yer turistlerin denize girmek için en
fazla rağbet ettikleri yerlerden.
Vize
almadan, kısa süreli bir tatil için Malta oldukca uygun. Herhangi
bir turizm firmasının turuna katılmadan rahatlıkla ulaşılıp gezilecek
bir ülke.
|