SOLAN
RENKLER
ANADOLU'YA
BİR GÖRE BORÇLUYUZ ( !)
Yazı ve Fotoğraflar : Cengiz AKDUMAN
Nevşehir'den Niğde'ye giderken 4 km sonra sağda
Göre kasabasını koca bir kayaya yaslanmış olarak göreceksiniz.
Eğer zamanınız elveriyorsa hemen kasabaya girip tepelere doğru
tırmanmaya başlayın. Tırmanmaya başlamadan önce yol kenarından
yerle bir edilmiş evleri izleyin. İnsan eliyle harabeye çevrilmiş
o güzelim taş evler ile aranıza giren yemyeşil ağaçları daha fazla
sevgiyle ama hüzünle izleyeceksiniz.
Yüzlerce yıllık Göre evlerinin 1985 yılına kadar sapasağlam ayakta
olduğunu ve kasaba halkının burada yaşadığını duyduğunuzda evlerin
bu hale nasıl geldiği konusunda merakınız giderek artmaya başlayacak.
Düğün yemekleri için buğday dövdükleri dibek taşı,
yıkılan evlere nazire yaparcasına sapasağlam eski günlerin ihtişamını
bekliyor meydanda. Şimdi sadece koyunlar ve birkaç tavuk ile annesinin
gelin geldiği evi terketmeyen üç beş aile sokakların sahipleri.
Taş konakların yıkıntıları ise bilim kurgu filmler için hazırlanmış
birer dekoru andırmakta.
Oysa yıkık taş konaklar acısıyla tatlısıyla bir
hayat paylaşmış sahipleri ile. O dibek taşının umutsuz bekleyişinin
sürdüğü meydan nice düğünlere sahne olmuş. Gel gör ki, insanoğlu
gittikçe tuhaflaşmış. Geçmişte sahip olduğu değerlere sırt çevirmiş.
Sahip oldukları sekiz on odalı taş konaklar yerine, sıradan günümüz
evlerinde oturmayı hayal etmişler. Derken, parası olan aileler
Nevşehir'de apartman dairelerine taşınmışlar, kalanların bir kısmı
ise her gün belediye başkanının kapısını aşındırmaya başlamış
"yaslandığımız kaya bir gün üzerimize kayacak" diye.
Sit alanı içindeki evlerin küçük tamiratları külfet gelmiş insanlara.
Bu külfetten kurtulmanın en ucuz yolu ise yaslandıkları kayayı
bahane edip işin içinden sıyrılmak olmuş. Oysa yaslandıkları kayadan
bir gün bile tek bir çatlak taş düşmemiş evlerinin üzerine.
Direnmelerden bıkan belediye başkanı da bakanlığa
başvurup araştırma istemiş. Gelen mühendisler de baskılara dayanamayıp
evlere "oturulamaz" raporu vermişler. 1985 yılında eski
Göre'nin karlı yamacına afet evleri yapılmış ve bazı aileler oraya
taşınmışlar. Doğdukları evlerden ayrılmak istemeyenler ise hala
eski Göre de yaşamaya devam ediyorlar. Hem de çıkmaları için baskı
olarak çöpleri toplanmasa da, suları kesilse de.
Göre eski görkemli haline dönebilir mi ? Bana kalırsa
evet ! Gerekli yasal düzenlemeler yapılıp, bürokratik engeller
kaldırılırsa en azından Göre'nin bir kısmı yaşatılabilir. Yöreye
turistik yatırım yapacaklara ya da istekli kişilere yıkılmış evler
bedava verilebilir ve karşılığında evlerin eski halinde yeniden
yapılması istenerek turizm amaçlı kullanıma açılabilir. Böylece
on onbeş ev yaşatılsa Anadolu önemli bir mirasa daha kavuşur.
Afet evlerinde her sabah uyanan Göreliler o güzelim
taş işçiliği ile bezenmiş evlerinin yıkıntılarını gördüklerinde
ne düşünürler bilemem. Ama eski Göre'yi gördüğümde ben "Anadolu'ya
bir Göre borçluyuz" diyorum...
|