Back to Main Page Back to Main PageSon SayıÖnceki SayılarEditörlerİletişim

Editörden

Canlı Kalkanların Yol Öyküsü

Camevler


Black&White in Colors : "Bir Metropol Paleontologu"

Fotoğraf Sanat İlişkileri

Sanat ve Felsefe : "Bir Sanat Yapıtının Değersel Sınırlamaları"

Uzaklardan : "Man Ray'in çalışmaları, Robert Desnos "

Sanal Dergi Yayıncılığı (Fotografya Bildirisi)

Temel Tasarım : Renk

Sayısal (Dijital) Fotoğrafa Bakış

Video Üstüne

"Ba-şar-Mak"

İzahlı Orhan Cem Çetin Külliyatı; Yumuşak Şeyler (1988-1990)

Kaktüs : "YA, YA, YA, ŞA, ŞA, ŞA, BİZİM TAKIM ÇOK YAŞA"

Eleştirmek İçin Eleştirmek

Afsad 6. Fotoğraf Sempozyumu Hakkında Birkaç Söz

18. İfsak Fotoğraf Günleri'nin ardından

Altın Kamera Yarışması

"Okudunuz mu ? Gördünüz mü ?" :
Fotoğraf İzleyicisi/Tüketicisi Olmak


"Sırt Çantalılar" Kurban Bayramında Ne Yapmak Lazım ?

Yol Notları :Venedik

Bülmeten

Temel Eğitim : Amatör Karanlık Oda ve S/B Baskı


Haberler

Çiçeği Burnunda Yayınlar

Platformlar
Bufsad

Yeni Umutlar
Serra Topal
Amgalan Nadsagdorj

Sergi Salonu
Çizgili Fotoğraflar
Pervane
Çöplükte Yaşam


Portfolyolar :
Yusuf Tuvi
Yusuf Darıyerli
Vahap Akşen


 

 

Sayı 13

VAHAP AKŞEN

1950'de doğdum. Oğlum Ozan 17 yaşında. Adana, doğup büyüdüğüm, fotoğrafa başladığım şehir. AFAD'ın sıcak yuvasında bir avuç alaylı olarak, usta çırak ilişkisiyle başladı her şey. Ancak, her şey demek değildi, bizleri bugüne taşıyan. Yani, sadece fotoğrafla yatıp kalkmadık. Hiçbir zaman eksilmeyen ve aksini düşünemediğimiz SEVGİ, gölgemiz olmadığı zamanlar dahi yanımızda, içimizde oldu, olacak.

Paylaştık, paylaşıyoruz ve onu bitirmeyeceğiz. Bu, sevgidir, fotoğraftır. Zaman zaman ve dahi çoğu zaman cebimizdeki olmuştur. Fotoğraflarıyla, söyleşilerle konuğumuz olanlar dostumuz olmuştur. Onlar AFAD'ı iyi tanırlar.

Ödüller, sergiler, gösteriler. Şu kadar sergi, bunca gösteri (saydam) ve çoook kadar ödül mü aldım demeliyim? Ne olacaktı, bana aferin mi verecekti siteyi gezenler? Sanatçı mı olacaktım? İşte size bir dizi görüntü. Hep, hazıra konulmuş şeyler ve gel beni çek diyen insanlar, varlıklar. Sen, o, biz, siz, onların düşünceleri. Önemli olan bu değil mi?

Entelektüel değilim. Entel hiç olamam. Hala "ADAM GİBİ ADAM" olma peşinde insanım. Öyle miyim? Dostlarım bilir. Ağırlıklı konum İNSAN'dır. Anlık bir kareyse karşımdaki görüntü, deklanşöre beklemeksizin basarım. Bunun dışında kişilerle, bir süre konuşurum. Algıladığım psikolojisine göre sataşır ve tepkisine göre çekerim ya da vazgeçerim. Tek kaygım, insanımızın gözlerindeki gerçek pırıltıyı yansıtabilmektir. Son yılların gözde deyimiyle "GÖRÜNTÜ HIRSIZIYIM". Ancak, asla KURAMSAL FOTOĞRAFA (yönetimi ne olursa) karşı olmadığım gibi üretken beyinlerindeki ışıltıya hayranım, onlara saygı duyuyorum.