Sözlük Anlamı: Fotoğrafı çekilecek
konuyu oluşturan elemanların durumlarını fotoğraf üzerinde
en güzel şekilde bir araya getirme ve yerleştirme tekniğidir.
BÜTÜN GÖRSEL SANATLARDA OLDUĞU GİBİ
KOMPOZİSYON BİR AMAÇ DEĞİL ARAÇTIR. ÇÜNKÜ AMAÇ BİR ANLATIMDIR.
Kompozisyon şu veya bu şekilde öğretilecek
bir teknik konu değil, yetenektir. Bıkmadan usanmadan ayrıntılarını
inceleyerek konuya bakmak, ayrı ayrı her ayrıntıyı değerlendirmek
ve sonra gerekli yorumu yapmak, bazı ayrıntıları ilave etmek
ve bazılarını çıkartmak ve bu ayrıntıların fotoğrafa bir
anlatım gücü vermesine dikkat etmek, kompozisyon yapmanın
esasını oluşturur. Bu bilerek ve isteyerek meydana getirilen
bir yapıtın yaratılışıdır.
Kompozisyon yapma yeteneği bol bol
fotoğraf inceleyerek ve fotoğraf çekerek oluşacaktır. Kompozisyon
yapmak için kesin bazı kurallar hemen hemen olanaksızdır.
Kural yerine bazı ipuçları ve başlangıç noktalan verilebilir.
Fotoğraf çekmeden önce fotoğrafın neyi
anlatmak istediğinin belirlenmesi gerekir. Konuyu oluşturan
elemanlar arasındaki zıtlık fotoğrafa bir canlılık ve ilgi
çekicilik verir. (Örneğin: Aydınlık ve karanlık, sadelik
ve dekorasyon, dikey ve yatay, düz ve eğri, bütünlük ve
parça v.s.)
Bir fotoğrafta konuyu oluşturan elemanlar
arasındaki bağlantı, düzen ve devamlılığı gösterir. Öyle
ki konunun bütünlüğünü oluşturan elemanlar, fotoğrafa anlatılmak
isteneni güçlü bir şekilde anlatmak üzere birbirlerine bağlıdır
.Burada ifade ve kompozisyon birleşmişlerdir. Konu oluşturulduğunda
hiçbir şey eklenemez ve çıkartılamaz.
AÇIK KOMPOZİSYON:
Fotoğrafçı konusunu çevreden yeterince yalıtıp bir boşluk
içinde belirginleştiremiyorsa, yada buna gerek görmüyorsa,
devamlılık gösteren konuyu kesip uygun bir yerini kullanabilir.
Bir bakıma konu çerçeve dışında devam etmektedir, ve bu
kısım izleyicinin düş gücüne bırakılır. Bu tip kompozisyonlar
açık kompozisyondur.
KAPALI KOMPOZİSYON:
Ana konu ve yardımcı öğeler fotoğrafçı tarafından seçilip
gereksiz öğelerden ayıklanmalıdır .Hangi öğelerin gereksiz
olduğuna karar vermek kişisel bir sorundur. Gerekli öğeler
belli bir boşluk yaratılarak çerçeve içine yerleştirilir.
Boşluktan amaç başka öğenin bulunmadığı çevre boşluğudur.
Bu seçim, bakış noktasının yerini kullanılacak objektifin
açısını belirler. Çerçeve dışında devam eden sadece fotoğrafın
ön ve geri planıdır. Bu tip kompozisyonda kapalı kompozisyondur.
SADELİK
Bu deyimle mümkün olduğu kadar az elemanla anlatmayı denemek
amaçlanıyor. Ana konunun dışında anlatımı destekleyen ve
çevreyi yansıtan ikinci derecede öğelerden yalnızca vazgeçilmez
olanları tutulmalı ötekiler çerçeve dışında kalacak fazlalıklar
sayılmalıdır.
ŞEMALAR :
Çerçeve içinde karmaşık olarak duran öğelerin belli bir
düzene sokulması ve okunaklı bir şemaya dönüştürülmesi de
bir anlamda sadeleştirmedir. Düzenleme genellikle rahat
algılanabilir bir şema etrafına da örülmelidir. Açıklama
gerektirecek karmaşık biçimlerden kaçınılmalıdır.
Bir
ağacın dallarına tüneyen kuşlar nasıl zorunlu bir biçime
göre dizilirlerse kompozisyon içindeki öğeler görünür yada
görünmez bir iskelet etrafına da biçimlenirler. Durağan
konularda bu iskeletin yada şemanın oluşması seçtiğimiz
bakış noktasına, hareketli konularda ise hem bakış noktasına,
hem de öğelerin yer değiştirmesine bağlıdır. Önceden tasarlanan
yada çekim sırasında yakalanan şemanın bozulmasına meydan
bırakmadan işi bitirmek gerekir. Şemaların faydası, fotoğrafı
belirginleştirmek, kolay okunur yapmaktır. Ancak bu yüzden
şemanın harflere yada geometrik belli şekillerden birine
benzemesi gerekmez. Sadece öğelerin belli bir sisteme göre
yerleştirilmesi yeterlidir.
|